Blog Yazarları Çalıştayı ve Gelecek Vadeden Bloglar hakkında son günlerde açılan tartışmalara Sosyal Medya Kafe yazarı Sibel Ordueri olarak ben de kendi düşüncelerimi yazmak için buradayım.
Öncelikle bilmenizi isterim ki Evren Bey ve ekibine Sosyal Medya Kafe'yi de değerlendirmeleri için göndermiştim.Onlara göre Gelecek Vadetmeyen bloglar arasındayız.Bu oluşum da yer alamamak beni zerre kadar üzmedi.Ama seçilen blog yazarı arkadaşlarım adına sevindim.Onlar için ciddi bir motivasyon olduğunu düşünüyorum.Konuyu objektif olarak olumlu ve olumsuz yönleriyle değerlendirmeye çalışacağım.
Evren Bey'in blog yazarları ile yaptığı Youtube sohbetlerini beğenerek izledim.Blog yazarlarına önem ve değer veren birini görmek mutluluk vericiydi benim için.Ayrıca Youtube sohbetleri sayesinde bir çok yeni blog yazarı tanıma şansım oldu.Zaman dediğimiz kavram her birimiz için çok değerli.İnsanlar değer verdiği bir işe ,canlıya,hobisine,projesine v.b zaman ayırır.Evren Bey'in iyi niyetle başlattığı bir proje olarak görüyorum.Lakin bu oluşumda benim de gözüme çarpan bazı eksiklikler mevcut.
1.Gelecek Vadeden Bloglar
Belli bir jüri seçilerek ekip kurulmuş.Sanıyorum bunu tecrübeli blog yazarları arasından gönüllü olan ,blog yazarlığına ve bloglara önem veren kişiler olarak seçilmiş.Buna zaman ayırmak da herkesin harcı değil.İçlerinde en eski tanıdığım Kelimeler Benim yazarı Sezer Bey (O beni hatırlamayabilir) Google forumda çok yazıştığımız bir dönemde orada yazışmalarımız ve blogunu takip ettiğim kadar tanıyorum.Evren Bey de dahil olmak üzere diğer jüri de olan blog yazarı arkadaşlarımızı bu oluşum sayesinde isimlerini duydum ki ben de 10 yıldır blog dünyasında olan biriyim.Gelecek Vadeden Bloglar için 6 ay ile 2 yıl arasındaki tüm bloglar ve son 6 aydır güncel olan bloglar başvuru yapabiliyor.Bu kıstasa göre 2 yaşımızı doldurduğumuz için direkt uymuyoruz zaten😉Demekki bu proje yeni başlayan blogları motive etmek amacıyla uygulamaya koyulmuş.Yeni blog yazarı arkadaşlarımıza tepeden bakmanın aksine elinden tutma amacı var.
Şimdi birileri jüri oluşturmuş ve bir form aracılığıyla isteyen blog yazarları buraya bloglarını gönderiyor.Kimse tepeden inip ben seni " Gelecek Vaat Eden Blog" seçtim, gibi bir durum söz konusu değil diye düşünüyorum.Ben değerlendirme ekibine kendi isteğimle blog adresimi gönderiyor isem bu jüri de katılan bloglar içerisinden kendilerine göre bir blog seçimi yapıyorlar.Seçilmemiş olmam beni üzmez, kafama bile takmam.Bu projeye blogumu gönderme amacım başlatılan proje de bir blog yazarı olarak ben de buralardayım demektir.Bu projeye ister katılırız ister katılmayız.Kararı verme yetkisi bizde.Kimse zorla bize bu projeye dahil ol demiyor.Blogunu gönderen razı,blog seçimini yapan jüri razı durumu.
Son tartışmalar da okuduğum moda,kozmetik bloglarının yer almayacağı ,blog yazarı olarak görülmediği v.b söylemler.Burada bir yanlış anlaşılma var. Evren Bey'in yazısından direkt alıntı yaptığım açıklaması şöyle;
"Gelecek Vadeden Bloglar (GVEB) Listesine Girme Şartları
- Jüri tarafından keşfedilen veya form üzerinden başvuruda bulunan yaşı 6 ay ile 2 yıl arasındaki bütün bloglar değerlendirmeye alınmaktadır.
- Değerlendirilecek bloğun son 6 aydır güncel olması gerekmektedir.
- Moda, yemek, seyahat, teknoloji gibi her kategoriden "kişisel blog, çok yazarlı blog ya da kurumsal blog ayrımı yapılmadan" yukarıdaki özellikleri taşıyan bütün bloglar jüri tarafından değerlendirilmektedir."
Burada bana göre keşke " Gelecek Vadeden Bloglar " için jüri seçimleri yerine katılan herkes için bir anket oluşturulsaydı,farklı bir blog üzerinde dursaydı ve herkes oyunu kullanıp gelecek vaat eden blogu seçebilseydi.Tabii bu benim düşüncem.Evren Bey kendi düşüncesiyle jüri seçimine daha uygun bulmuş.Farklı bir proje ve orijinal bir fikir olduğu için saygı duymak gerekir diye düşünüyorum.En önemlisi de ortaya konulan bir emek var.Bunu görmezden gelmemek gerekir.
Güzel başlanmış bir proje olarak görüyorum.Zamanla şeffaf bir ortama taşınmasından yanayım.Gizli kapılar arkasında seçimlerin yapılması ve belli sayıda oluşturulmuş jüri ile mutlaka arkadaş,yakınlık v.s durumlarına göre blog seçimleri illa ki olmuştur/olacaktır. Sonuç olarak Evren Bey blog yazarlığına ve bloglara değer vermemiş olsaydı bu tip bir projeye zaman ayırmazdı.
Burada kendini Kral ilan etme gibi bir durum görmüyorum.
Evren Bey eğer hiç bu projeden bahsetmeden direkt gelseydi bir bloga gel ben seni "Gelecek Vaat Eden Blog " seçtim deseydi o zaman derdim ki sen kimsin ? Herkesin kendisinin başvurduğu bir proje kralcılık değil ,blog yazarları ve bloglar için başlatılmış bir oluşumdur.Katılıp katılmamak tamamen karşı tarafın kararına kalmış.
"Gelecek Vaad Eden Blog "olarak seçilmemiş olmak da blog yazarlığının sonu değil.Bir başkası da farklı bir proje ile blog seçimi yapabilir,katılmak veya katılmamak bizim kararımız.Hiç kimse bir başkasının ne yazdığına,ne başlattığı projeye ,ne de başlatılan projeye katılmasına karışabilir.
Biraz daha saygı,sorgulama,hoşgörü lütfen.
Bu olayla ilgili bazı başlatılan proje ve etkinliklerle örnekler vermek istiyorum.
*Eski blog yazarları hatırlarlar daha önce "Hürriyet- Boomads Ödülleri " adı altında başvuran bloglar arasından jüri tarafından blog seçimleri yapılıyordu ve ihtişamlı bir gece ile ödülleri veriliyordu.Evren Bey'in de yapmaya çalıştığı benzer bir durum.
*Bir ara da haftanın blogları seçiliyordu bloglar arasında, herkes blogunda bir blog seçip paylaşıyordu.Bu da ona benziyor aslında.Birden çok kişi tarafından seçilmiş haftanın blogu etkinliğinin isim değiştirmiş hali 😉Birileri bizi haftanın blogu seçmedi diye blog yazarlığına mı küstük ? yoksa yazmaya devam edip yolumuza mı baktık 😉 O yüzden hep böyle farklı oluşumlar çıkacaktır bu demek değildir ki bazıları elit blog yazarı da bazıları alt tabaka blog yazarı 😉
Bir de şöyle bir düşünce var ki bu da dolaylı olarak Evren Bey'in projesine benziyor;
Bazı blog yazarı arkadaşlarımız "En Popüler Bloglar " veya "En Başarılı Bloglar" başlığıyla kendilerine göre blog seçimleri yaparak bloglarında listeliyor.O listelerde olmamış olmamız bizim popüler ya da başarılı olmadığımız anlamına mı geliyor? Elbette ki bunlar asla otorite olamaz.Ama şunu da unutmayın bir blog yazarı istediğini yazar, istediği blog seçimini kendince yapabilir,istediği projeye katılır..Bu konuda herhangi bir alınma veya üstten bakma gibi algılanmamalı.Dikkat edilmesi gereken nokta Evren Bey'in projesine herkes kendi isteğiyle blogunu gönderiyor!
Gelecek vadeden bloglar seçimlerini fazla kafanıza takmamanızı öneriyorum.Asıl önemli olanın bizim blog okunma oranlarımız ve okuyucularımızın bizimle ,yorumları veya iletişim yoluyla ne kadar aktif durumda olmasıdır.Eğer kendimiz okunma oranından ve etkileşimden memnunsak zaten iyi yerdeyiz demektir.Bugüne kadar kimseyi kendime rakip görmedim.Her zaman kendi kendimin rakibi oldum.Bu şekilde daha sorgulayıcı ve gelişimci bir ruhla hareket ederek ,daha iyi yol aldığımı düşünüyorum...
2.Blog Yazarları Çalıştayı
Blog çalıştayı tüm blogları kapsıyor mu ? kapsamıyor mu ? gelin benim düşüncelerimle birlikte bakalım ;
Sanıyorum blog çalıştayı son 4 yıldır yapılıyor.Benim haberim bu yıl oldu.😊 (4 yıldır buralardaydım oysa ki )
Evren Bey'i takibe aldıktan sonra blog çalıştayı ile ilgili tüm paylaşımlarını gördüm yeri geldi beğendim ve destek amaçlı paylaştım.Evren Bey elinden geldiği kadar Blog Çalıştayı toplantısını tüm sosyal ağlarında paylaştı ve tüm blog yazarlarının gelebileceğini yazdı.O elinden geleni yaptı.Toplantının İstanbul'da oluşu herkesin kendine göre ulaşım şartları ve çalışma iş hayatı v.b sebeplerle katılması beklenemezdi.Vakti olan ve uygun olan kişiler bu toplantıya seyirci veya dinleyici olarak katıldı.O toplantıda blog ve blog yazarlığı üzerine konuşmalar geçekleşmiş, katılmayı isterdim.
Bu toplantı da herkesin olmaması Evren Bey'in suçu mu? İstanbul'da olan bir toplantı için tüm blogları kapsaması beklenebilir mi? Daha çok blog yazarına ulaşmaması yine Evren Bey'in suçu mu?
Kafalarda oluşan sorulara kendi cevaplarım;
Bu toplantı da herkesin olmaması Evren Bey'in suçu mu?
Hayır.Evren Bey tüm sosyal ağlarında ve blogunda herkese açık şekilde bunu duyurmuş ,katılmak isteyen toplantıya katılmış, katılmak istemeyen katılmamış.
İstanbul'da olan bir toplantı için tüm blogları kapsaması beklenebilir mi?
Bu beklenti içine girmek de son derece yanlış olur bence.Türkiye'nin çeşitli şehirlerinden yazıyoruz her birimiz.Mesafe ve iş temposu nedeniyle tüm blogların katılması zaten imkansız bir şey.Ama isterim ki şehir şehir dolaşılıp belirlenen üniversiteler de bu toplantıların çoğalması.Bursa'da yapılacak bir toplantıya seve seve katılırım.
Daha çok blog yazarına ulaşmaması yine Evren Bey'in suçu mu?
Buna da cevabım elbette ki hayır.Evren Bey bu paylaşımları herkese açık şekilde hem blogundan hem de sosyal ağlarından yapmış ama maalesef bizler blog yazarları olarak destek olup ,kendi çevremizle paylaşıp elimizden geldiğince yayımlamamışsak bu noktada biraz da iğneyi kendimize batırmak gerekir.😉Biraz empati,sorgulama ve hoşgörü diyorum.
Bu sorulara sizlerde aşağıda yorum bölümünde kendi düşüncelerinizle cevap verebilirsiniz.
Herkesi kapsaması gibi bir durum söz konusu olamaz.Türkiye'de kaç tane aktif blog yazarı var bu sayı asla net ifade edilemez.Tüm aktif blog yazarlarını bir araya getirmek de öyle sanıldığı kadar kolay bir iş değil maalesef.Yine kendi düşünceme göre imkansız!
Blog çalıştayı projesiyle, blog ve blog yazarlığının üniversite ortamına taşınması bizler adına güzel bir farkındalık bence.Üniversite salonlarının belli tarihte ayarlanması ve bu toplantı için zaman ayrılması ,emek verilmesi saygı duyulması gereken adımlar diye düşünüyorum.
3.Yazım yanlışları ve bloglar arası tartışma
Evren Bey'in bu kadar yazım yanlışlarına takıntılı olduğunu bu tartışmalar sayesinde öğrenmiş oldum.Yurdagül Hanım'ı da Evren Bey'i de eşit uzaklıkta blogları ve yorumları kadar tanıyorum.Birebir her ikisiyle de iletişim halinde olmadım.
Evren Bey'in blogu üzerinden Yurdagül Hanım'a verdiği cevapta yazım yanlışını düzeltmesi bence hoş bir durum olmamış.Evet yazım yanlışı konusunda haklı ama Yurdagül hanım bir şeylerden rahatsız olmuş ve bunları ifade etmek için Evren Bey'in bloguna yorum yapmış.
Burada blog yazarlarına ve bloglara önem veren biri olarak böyle rahatsızlığını ifade eden bir yoruma yazım yanlışını eklememeliydi. "Ateşe körükle gitmek" atasözümüzde olduğu gibi bir durum oluşmuş.Evren Bey'den beklediğim daha yapıcı ve karşı tarafı anlamaya çalışması daha doğru bir tutum olurdu.Olay bu kadar ateşlenmez ve bloglar arasında bu gerginlik yaşanmazdı.
Her birimiz belli olgunlukta insanlarız olumlu-olumsuz düşüncelerimizi yorumlarımızda veya yazılarımızda özgürce yazabilmeliyiz.Saygı çerçevesini aşmadan birbirimizi eleştirmeliyiz ki bir adım daha ileri gidebilelim.
Bu yorumların ardından hemcinsime gelen saldırı mailleri de oldukça üzücü.Hiç bir bayan arkadaşıma böyle mailler gelmesini istemem.Bizler blog yazarıyız her hangi bir takım tutmuyoruz veya siyasi görüş taraftarı değiliz ve olmamalıyız.Birilerini desteklemiş olmanız ona karşı olan bir düşünceyi taşlamanız anlamına gelmemeli.Bloglar arası yaşanan böyle gerginler beni üzüyor.Umarım en kısa zamanda özürler dilenir ve konu tatlıya bağlanır.Evren Bey'de Yurdagül Hanım'da belli olgunluğa ulaşmış insanlar.Hatta bazı durumlarda yazışmak yerine telefonla iletişim kurulmasından yanayım.
Yazım yanlışlarımızda bir birimizi uyarabiliriz ama bu demek değildir ki yazım yanlışı yapan bir blog yazarı kötü blog yazarıdır.Önemli olan yazının orijinalliği ve anlatmak istediğidir.Elimizden geldiğince yazım yanlışlarına,noktalama işaretlerine uymaya çalışsak da telefon veya pc klavyesinde bazen yanlış basabiliyoruz.
En yakın zaman da benim de öğrendiğim "yayınlamak" yerine "yayımlamak" olarak yazılacağını Blog Hocam'a yazdığım Blogger Limitleri başlıklı misafir yazımda fark ettim. Uzun zamandır yanlış kullanıyormuşum. Yazımın içinde doğru kullanmama rağmen Serdar Bey'e teşekkür yorumumda yine "yayınladığınız " olarak yazmışım.Demek ki bazı alıştığımız yazım şekilleri zamanla yerine oturacak ve birden değiştirmek mümkün değil.😁 Yine bu konuda öğrendiğim ve kendi kendime fark ettiğim yazım hatam "Serdar bey" de kullandığım Bey kelimesini küçük harfle yazmış olmam.Bunu da Serdar Bey'in yorumuma cevap vermesiyle fark ettim.Özel isimlerin yanında kullanılan Bey/Hanım her zaman büyük harfle başlıyormuş.😜 38 yaşımda yani dün öğrendim😀
Yine "Fotoğraf" yerine "Resim" olan yazım yanlışı 😆
Bu hatayı bile isteye kendim de yapıyorum.Fotoğraf ve resim arasındaki farkı biliyorum .Bir çok kişide kısaca fotoğrafın bir "çekim" resminde bir "çizim" olduğunu elbette biliyordur.Ama bizler her şeyin kolayına kaçmayı seven insanlarız.Fotoğraf ,yazması ve söylenmesi açısından resimden daha uzun olduğu ve resim daha kolay olduğu için Türk halkı olarak genel olarak bu şekilde kullanıyoruz.
Bir başka kullanım amacım da bunun en yaygın şekilde kullanılmasına örnek ;
Blogger anlatımları yapıyorum biliyorsunuz.Çok az kişi Google amcaya "fotoğraflı anlatım" diye yazar "resimli anlatım" çok büyük çoğunluğu oluşturur. O yüzden hitap ettiğim çevreye göre hem resim olarak hemde fotoğraf olarak yazılarımda geçiriyorum.
Örnek şu yazım ;
Paint Programında Resim Üzerine Saydam Resim Ekleme
Bugün her iki şekilde bu yazıyı yazmamış olsaydım.Sosyal Medya Kafe'nin en çok okunan yazısı olamazdı.Bu yazı başlığını doğrusuyla değiştirdiğimde" Paint Programında Fotoğraf üzerine Saydam Fotoğraf Ekleme" sizce bunu kaç kişi Google'da aratırdı ?🙇 Bazen,bazı durumlarda blog yazarları olarak genel kitleye uymamız gerekebilir.Herkesin doğru kullanması zaman alacaktır.
Yazım yanlışları için Blogger yazı editörünü de kullanabilirsiniz.
Yazınızı bitirdikten sonra yukarıda bulunan görsel de işaretlemiş olduğum kutucuğu tıklamanız yeterli.Yazım yanlışlarını sarı olarak işaretliyor ve sarı işaretli bölgeye tıkladığınız da doğru seçenekleri size gösteriyor.Blog kelimesini çok kullandığımız için Blog her zaman Blog olarak yazılıyor.Yazı editöründe Blok olarak değiştirmenizi öneriyor.Kafanızı karıştırmasın.🙇Her birimiz bloglarımız için çok emekler veriyoruz.Yeri geliyor uykumuzdan fedakarlık yaparak yayımlar hazırlıyoruz.Blog dünyasında hiç kimse bir otorite olamaz ve blog yazarları arısında bir sınıflandırmaya maruz bırakamaz.Hepimizin ortak noktası blog yazıyor olması.
Son sözlerim;
Yazım kurallarına ve imla kurallarına tabi ki dikkat edelim ama ruh sağlığımıza zarar verecek duruma gelmesin lütfen.Bu durum sürekli yazı kontrol eden,kontrol etmekten yazıda anlatılmak isteneni anlamayan ve paranoya takıntıya dönüşmesin.Ayrıca bu kadar takıntılı bir hal alması Blog yazarlarını yazmaktan soğutabilir.Daha hoşgörülü ve açık aramak yerine birbirimize destek olmaktan yanayım her zaman.Yıllardır yazıyor olsak bile her gün yeni bir şeyler öğrenmeye devam ediyoruz.Blog yazarlığı öyle bir sanat ki yazdıkça gelişiyor ve hatalarımızdan ders çıkararak tecrübe sahibi oluyoruz.Blog yazarları olarak her zaman birbirimize yardımcı ve destek olalım.Uzun zaman önce paylaşmış olduğum Fıkra Kökenli Kıssadan Hisse olayına döndürmeyelim.🙏
Eğrisiyle doğrusuyla kendi düşüncelerim bunlardır arkadaşlar.Yurdagül Hanım ve Evren Bey arasında yaşanan gerginliğin en kısa zamanda tatlıya bağlanması dileğiyle... 😇
Dip Not: Blog yazarları çalıştayı ve gelecek vadeden bloglar tartışması ile ilgili yazmış olduğum yukarıdaki yazım;
Aşağıdaki blog yazarı arkadaşlarımın yazmış olduğu yazıları,gelen yorumları okuduktan sonra değerlendirirerek yazılmıştır.Aşağıdaki yazıların her birine katılmasam da düşüncelerine saygı duyuyor ve somut olarak herkesin okuması açısından linkleri ekliyorum.
Annesinin Prensesi
Ben Meczup
Beydanın Kitaplığı
Her Telden Şef
Momentos (Yazı yayımdan kaldırıldığı için link silinmiştir.)
Deli Kızın Bohçası
Daha Mutluyuz
Mustafa Sönmez
Ece Evren
Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim 😊
Sibel Ordueri
Demişsin ya böyle seçimlere takmayın diye ben de aynı fikirdeyim. :) Blogları şu gelecek vaadediyor, şu etmiyor, şu başarılı, şu başarısız filan diye ancak okurların sayısı belirler, hani 2 milyon takipçili hesaplar oluyor o misal:)))o yüzden hiç bu tür seçimler, çekilişler vs. ye bulaşmadım, uzak durdum. Herkese de naçizane tavsiye ederim.:))Yazım yanlışlarına gelince, herkes yapabilir, bunu insanın yüzüne vurmak çok ayıp. Bir, iki yıl önce ben yazım hatası değil ama kafayı çok taktığım için "post" sözcüğü kullananlara takılırdım, onları rencide etmemek için de şaka yollu, "ne postu kız? Ben vejeteryanım benim evimde post bulunmaz:))))" derdim, ya da yazı/ paylaşım vs. yerine 'post' diyenlerin ağzına biber süreceğim der gülücük emojisi koyardım filan sonra onu da bıraktım, koca koca insanlarız bana ne yahu dedim:)))
YanıtlaSilFotoğraf yerine resim kullanıyorum, hiç de gocunmuyorum, şimdi görsel diyenler de var, gidip resim çekeyim de diyoruz, gidip fotoğraf çekeyim demek şart değil:))ikisi de artık aynı anlamda kullanılıyor hem de uzun yıllardır. Takmamak lazım bu kadar diyorum.:)
Müjde abla kusura bakma olayların stresinden anca yorumuna dönebildim.Postmuş ,fotoğrafmış,resimmiş bırakalım herkes istediği şekilde yazsın.Şu fani dünyada gereksiz kırılganlıklar,alınmalar değmiyor.
SilDüşüncelerinle renk kattığın için teşekkürler😊
Son gunlerde bu olay hakkinda yazılmış bir cok yazi goruyorum bu çalıştay dan haberim vardi hatirlamiyorum davetmi gelmisti yoksa mailmi o kadar onemsememistim zaten 5.yilini bitirmis bir blogum kimseye kendimi kanitlama istegimde yok fakat henuz bir iki yillik bir blogken bu tur bir kac yarismaya katilmis iki kere derece almıştım en iyi tasarim ve en iyi makyaj blogu dalinda juri uyeleri birinde cok eski bloggerlardi birindede blogger arkadaslar anketle secim yapmisti ve cok sevinmis gurur duymustum yani insani motive etmesi acisindan guzel seyler ve o kadar fazla guzel blog varki herkesin secilmesi imkansiz bu konuyu bu kadar buyutmeye gerek yok kanimca eskiden cok bu tur yarismalar yapilirdi gelir yazimi yazarim isterse kimse begenmesin umrumda bile degil sonucta mecburiyetten degil sadece kendi zevkim için yaziyorum sağ duyulu yorumlarinizi okudum sakince dusunmeye ihtiyacimiz var sevgiler
YanıtlaSilBen de sizin gibi düşünüyorum.Yazımda da belirttim.Bunlar yeni Blogger arkadaşlarımız adına bir nevi motivasyon.Sakince düşünmek herşey konusunda en iyi yol gibi.
SilDüşüncelerinle renk kattığın için teşekkürler😊
Güzel bir yazi olmus Sibelcim hem paylasacak hem linkink ekleyecegim böylece okurlar tüm yazilari okuyup fikir sahibi olur. Yazinda katildigim ve katilmadigim noktalar var ama bu da cok normal birbirini seven insanlar da her konuda hemfikir olmak zorunda degil. Yazinin ikinci kisminda yazdiklarina tamamen katiliyorum. Yazilandaki öze odaklanmali ve bu kadar takintili olmamaliyiz. Bu büyük projelere emek verenler elestiriye açik olmali ve gelen sorulara yanit verebilmeli. Ben yurtdisindan yaziyorum herhangi bir toplantiya katilma sansim zaten yok. O halde sorularimi sorabilmeli ve yanit alabilmeliyim internet yoluyla. Aksi halde olusumu anlamamiz mümkün olmaz. Insan herseyi açik anlattim diye düsünür ama sorular olacaktir her zaman. Tatmin edici olmadigi icin yanitlar veya küçük düsürme tarzinda elestirilere yanit verildigi için bloglara tasindi bence de iyi oldu. Sanirim çalistayda konusulandan çok daha fazla kisinin fikrini ögrendik.
YanıtlaSilTabi sorular da olacak ,bırakalım ne yaşanıyorsa her iki taraf arasında kalsın.Birbirini seven her iki insan aynı fikirde olmak zorunda değil onda hep hemfikir olduğumuza inanıyorum.
SilSevgiler😊
İkinci bölümde yazdıklarınız ve destekleriniz için size gönülden teşekkür ediyorum.Evren bey insanları davet etmiş evet ama izleyici koltuğunda.Asıl koltukta oturanların bloglarını incelediğimizde blogları okuyan,takip eden,sürekli yazan aktif bloglar olmadıklarını gördüm.Neye göre oradalar da anlayamadım.Bu kendilerince yaptıkları seçim sisteminin adil olduğunu düşünmüyorum.Lordlar kamarası gibi bir kamara oluşturup,diğer insanları aşağılamak doğru değil.Ben Evren beye ulaşamadığım için durum tırmandı,gerginliğim arttı,dozaj da arttı.İyi niyetle bir şeyler yapanlara tabi ki saygımız sonsuz,bizim kızma sebebimiz,eleştiriye açık olmamaları,insanları küçümsemeleri,susmayan insanlara da çirkin mailler göndermeleri.Ben,tüm bu olaylara rağmen blogumda yazmayacaktım ama baktım sular durulmuyor,mecburen kendimi ifade etmek için yazdım.Zaten yapılan çalıştaya da kızmadık biz.Çalıştay sonrası postlarında bize lütuf yapmışlar da biz destek vermemişiz şeklinde serzenişlerini eleştirmiştik.Ben açıkçası bloglardan ziyade Lordlar kamarasının kendini göstermek adına böyle bir çalıştay yaptıklarını düşünüyorum.Kucaklayıcı,insanları ötekileştirmeyen,yukarıdan bakmayan her türlü etkinliğe açığız.Yazın ben de Ankara'da bir organizasyon düzenlemiştim.Gerçekten güzel oldu,yoruldum ama katılan arkadaşlarıma da sorabilirsiniz hiç bir zaman onların amiri konumuna geçmedim.Böyle bir hakkı da kimseye vermiyorum ben.Herkes kendince yazar,çizer.Otorite olan okuyucudur.Saygılarımla :)
YanıtlaSilRica ederim.
SilYazı linkinizi kendi yazımın altına ekledim. Dediğim gibi kimin ne düzenlediği, kimi ne seçtiği umurumda değil. Ama saldırı ve asılsız iddialar insanın canını sıkıyor. Gerek yok. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilAynen dediğiniz gibi asılsız iddialar can sıkıyor.En güzeli hiç bloglara böyle konuların yansımaması.Her iki tarafın kendi arasında çözmesi
SilSegiler.
Ellerinize sağlık, oldukça kapsamlı olmuş. Konu hakkında yazmak aslında hem çok kolay hem de biraz hassas. Üzücü durum işin içinde olunca gerilmeler çok doğal bence. Umarım geçer gider hepsi en doğru şekilde tabi..
YanıtlaSilOldukça hassasmış bunu birkez daha anladık.Temennimiz hep iyi olması yönünde.
SilSevgiler.
İşte bu yazıyı ayakta alkışlıyorum canım gerçekten harikasın. Bende sabah bununla ilgili bir yazı yazmıştım. Ama akşam paylaşmak zorunda kaldım. Senin bu yazının linkinide verdim. Noktasına, virgülüne katılıyorum.
YanıtlaSilEvren bey yazım konusunda beni de tersledi sağolsun :) Ama bu ona kızmamı gerektirmiyor. Bu durum fazlalaşınca bende okumaktan vazgeçtim oldu bitti.
Seçme konusuna kesinlikle karılıyorum. Bende neden kendimi bu kişilere seçtirdiğimle ilgili tepki almıştım. Ve hatta biriyle aramız baya bir açıldı. Ama aramızın bozulma sebebinin ifade etme şekli olduğunu değil de eleştirisi olduğunu sanması daha üzücü.
Her neyse ellerine sağlık çok beğendim. Yurdagül hanıma yapılanı da hoş görmüyorum. Yapan ayıp etmiş...
Evren Bey yazım konusunda mükemmeliyetçi olabilir diyelim ve o da onun düşünce şekli.Tabi başklarını uyarmak durmadan hoş olmuyor.Her birimiz farklı renklerde ve farklı düşüncede olan insanlarız.İnternette yazıştığımız kadar tanıyabiliyoruz.Yüzyüze görüşülmüş olsa eminim her birimizin düşüncesi farklı olurdu.İfade ve üslup şekli işte çok önemli.Hatta ikili ilişkilerde en önemli anahtar.Geçen gün Google+ da ben de seni uyardım inşallah kırılmamışsındır.💝
SilSevgiler😊
Sen bana çok güzel bir ip ucu verdin. Ben başlıkların küçük harfle yazılmasinin doğru olduğunu bilmiyordum. İnan çok sevindim. Bunda kırılacak bir durum yok :) sevgilerimle💕
SilMerhaba
YanıtlaSilİlk kez sizin yazınızda böyle bir oluşum olduğunu öğrendim.Gelecek Vadeden Bloglar neden 6 ay 2 yıl arası bilmiyorum. Öyle tercih etmişler demek ki.
Her zaman önceliğim blog yazmak oldu. Benim için çok değerli.
Uzun uzun yazmışsınız. Keyifle okudum. Ellerinize sağlık.
Merhaba,
SilÇoğu arkadaşımız maalesef yeni öğrendi.Onlara göre 6 ay ve 2 yıl yeni bloglara destek olarak bir sınır belirlemişler.Benim için de aynı şekilde önce yazmak .Her şey zamanla yerine oturuyor.
Sevgiler.💝
Birkaç gündür ben de konuyla ilgili yazıları takip ediyorum. Sizin yazınız da konuyu her yönüyle ele alan objektif bir yazı olmuş.
YanıtlaSilAncak okuduklarım kadarıyla fikir sahibiyim, detay çok bilmiyorum ama şu dediğinize çok katılıyorum:
Hepimiz aynı şey için buradayız. Yazmak, okumak ve birbirimizden yeni şeyler öğrenmek. Herkes gönlü ne istiyorsa onu yapmakta, katılmakta veya katılmamakta özgür. Blog dünyası ise hepimize yetecek kadar büyük.
Sevgiler
Elimden geldiğince objektif olarak değerlendirmeye çalıştım.Bu yönde düşündüğünüz için sevindim. Düşüncelerine katılsam da katılmasam da tüm linkleri ekledim.İsteyen herkes somut yazılanları okusun.Son cümlenize aynen katılıyorum.İstediğimizi yazalım,istediğimiz şekilde yazalım,istediğimiz şekilde etkinlikler yapalım,isteyen katılsın,istemeyen katılmasın bunda özgür olsun.Tüm dilekler aynı yönde gereksiz tartışmalara girip kalp kırmaya değmez.
SilSevgiler💝
Güzel bir yazı olmuş elinize sağlık. Yazım yanlışları konusuna da ayrıca değinmişsiniz, oldukça detaylı bir kritik olmuş. Yazılan yazıları okudum ve fırsat buldukça yorumlarımla da katıldım, önemle belirttiğim şey de hep etiketlemenin yanlış olduğu yönündeydi. Etiketlemek, açık açık rencide etmek için yazımları düzeltmek ve benzeri bir çok şey bence yapılmamalıydı. Bu toplantıların kucaklayıcı olması gerekir; yapılan eleştirilere ve olumsuzluklara doğru bir yön verebilmek gerekir. Bu şekilde olmadığı taktirde bloggerları kutuplaştırmaktan başka bir işe yaramaz...
YanıtlaSilVe şu anda gördüğüm manzara da bu maalesef...
Bu güzel yazınızla birlikte takibinizdeyim artık,
İyi bloglar...
Yazıyı beğenmenize sevindim.Bu blogda fazla kişisel yazım olmuyor ama zaman zaman Blogger ile ilgili olan konularda yazma ihtiyacı duyuyorum.Özellikle Blogger yazalarını ilgilendiren konulara bir aile mevzusu gibi bakıyorum.Farklı tarzdaki yazılarım genel bir kitleye hitap ettiği için onları farklı bir yazım şekliyle yazıyorum.Bu ikisi arasında çok gidip geldiğim için inşallah ben de bir kişisel blog açacağım.Hep dileğimiz belli gruplara ayrılmadan ve kutuplaşmadan ortak yazma becerimizde birleşmek.
SilTakibiniz için ve yorumunuz için teşekkürler💝
Size de iyi bloglamalar.
herkesin kendine göre haklı gerekçeleri olabilir..ama önemli olan blog yazarları arasında hoşgörünün sağlanmasıdır..umarım biran önce her şey düzelir..detaylı bir eleştiri yazısı olmuş,emeğinize sağlık..
YanıtlaSilArka tarafta ne yaşandığını hiç birimiz tam olarak bilmiyoruz.Tek tarafın yazdıklarına göre değerlendirmekte uygun olmazdı.Herkes kendince haklı olabilir tabi.
SilTeşekkür ederim yorumunuzla renk kattığınız için.
Güzel ve bilgilendirici bir blog olmuş teşekkürler...
YanıtlaSilBeğenmenizden mutluluk duydum.Güzel düşünceniz için ben teşekkür ederim.
SilBence her yazarın bir hedefi vardır. O hedefe geldikten sonra tatmin olacaktır. Hedefi geçtikten sonra ilerledikçe mutlu olacaktır. Her yazar kendini gelecek vaad edebileceği konusunda değerlendirir. Ama tabi ki tecrübeli kişilerin olumlu yorumları da onları mutlu ve motive edecektir.
YanıtlaSilMerhaba hoşgeldiniz 😊
SilHepimiz bir hedef ve amaç uğruna yazıyoruz.Çok takılmamak gerekiyor işte.Bence de tecrübeli kişilerden motivasyon almaları yeni blog yazarı arkadaşlarımız için çok değerli.
Sibel Hanım uzun zamandır yazılarınızı okuyorum.Bu konuyu objektif olarak her detayına kadar değerlendirmiş olmanıza hayran kaldım.Blog yazarları çalıştayına bloğumu gönderdim ve seçilmedim.Bundan asla gocunmadım.Türkiyede bu projeninin olmasından gurur duydum.Eklemiş olduğunuz tüm linkleri okudum.İnsanlar kendi düşüncelerine göre değerlendirmiş.Ama okuduğum beni aydınlatan en mutheşem yazı sizin yazınız oldu.Blog yazarlarığına yeni başlamış bizlere, sizin gibi sağ duyulu,objektif bakabilen ve kendi kendinin öz eleştirisini yapan insanlar lazım.Sibel gibi düşünen beyinlerin çoğalmasını arzuluyorum.Ve sizi canı gönülden tebrik ediyorum.
YanıtlaSilSevgiler.
Hoşgeldiniz Zeynep Hanım😊
SilÇok olumlu düşüncelerinizi okudum ve çok teşekkür ediyorum.Biz blog yazarlarını motive eden de sizin gibi blog okuyucularımızın bizlere değer verip yorum yapması.İnanın çok mutlu oluyorum.
Sevgiler💝
Öz eleştiri yapmayı bilen adaletli olur kızım. Yazında kimseyi incitecek veya yanlış anlaşılacak hiçbir şey yok. Hakkını vermişsin olayın. Bu kadar uzun seneler blog yazdığını bilmiyordum, kutlarım seni canım. Dileriz ki, gerçekten tarafları yıpratan bu durum bir an önce sona erer. Sevgilerimle kızım :)
YanıtlaSilEce ablacım hoşgeldin 😊
SilObjektif olarak değerlendirmeye çalıştım.Objektif bakabilmem ve adaletli olmam da senin dediğin gibi kendi öz eleştirimizi yapmaktan geçiyor.En güzeli aslında bu tür konuların hiç bloglara yansımaması.Çok kırılmalar ve tatsızlıklar yaşanıyor.Şu fani dünya da değmiyor hiç birine.Bir aile olmayı başarabilirmiyiz bilmiyorum ama her ailede de çatışamalar,ters düşmeler oluyor.Dilerim herkes kendi öz eleştirisini yapar ve tüm kırgınlıklar unutulur.
Sevgiler💝
Keyifli pazarlar Sibel Hanım
YanıtlaSilBen tartışmayı başlatan blogu merak ettim.
Keşke adınızı verebilme cesareti gösterebilseyfiniz.Ilk yazıyı Mustafa yazdı.Sonrasını ben yazdım ama sağ olsun durumu fırsat olarak bilip hiç bilgisi olmayanlar da yazdı.Çok tıklanıyor bu tür yazılar çok 😉
SilDaha mutlu yaşam siz kimsiziniz pardon? sosyalmedyakafe'nin rss abonesiyim.Severek takip ettiğim yazılarını,okuduğum kaliteli bir blog hepsi yardımsever.Burada tüm yazıları okumama rağmen merak ettiğim soruları ve düşüncelerimi hep adsız olarak yazdım.Blogum yok,google hesabım yok.Bugüne kadar burada yazan kişilerin hiç biri bana adımı sormadı ve neden adsız yazıyorsun demedi.tüm sorularımı ve düşüncelerimi belirttiğim yorumlarıma saygı duyup yayınladırlar.Ben Sibel hanım'a sordum size değil.Çok tıklanıyor mu tıklanmıyor mu bilmiyorum ama konuyu siz başlattığınızı yazdığınıza göre sizin tartışma yazınız rekor kırmış ki biliyorsunuz.
SilKusura bakmayın.Hemen size cevap veremedim.Malum yukarıdaki yazıdaki olaylardan dolayı oldukça yoğun bir hafta geçirdim.Ve buradaki yorumları cevaplamaya zamanım kalmadı.Siz istediğiniz şekilde yazabilirsiniz.Bizler için önemli değil gerçekten.Bizim için yorumu Ali yapmış Anonim yapmış hiç bir önemi yok.Yorumlardaki üslup önemli olan.Her yorumu saygı çerçevesini aşmadığı ve hakaret etmediği sürece her düşünceye saygı duyuyoruz ve yayınlıyoruz.Sosyal Medya Kafe ailesi için yazdığınız olumlu düşüncelerinizi okudum ve çok teşekkür ederim.
SilCevap yazamadığım tüm arkadaşlardan özür diliyorum.Müsait olduğum en yakın zamanda döneceğim herkese.
Biraz fazla detaya giriyorsunuz galiba ama bu ben dahil herkesi mutlu ediyora benziyor:).
YanıtlaSilMerhaba Hoşgeldiniz,
SilBazen düşüncelerimizi 300 kelime ile bazen de 300+ kelime ile anlatma ihtiyacı duyuyoruz.Uzun bir yazı olmasına rağmen mutlu etmeme sevindim.😊
Olumlu yorumunuz için teşekkür ederim.
Bu tartışmayı bir kaç yerden okuma fırsatım oldu ama sanki çalıştaya yönelik eleştirilerle kişilere yönelik eleştiriler bir birine karışmış gibi geldi bana ve anlamaya çalışıyorum. Bazı kelimelerin farklı kullanılmasını zaman zaman önemsemediğimiz veya gözden kaçırdığımız oluyor elbette, bunların blogger adına eleştirilmesi de çok önemli şeyler değil bence. Bunun altında yatan neden o andaki psikolojik durum olabilir, bir an önce yazıp yayınlamak için üzerinde durulmuyor olabilir. Ancak okuduklarımdan beni üzen yanı: durumun kişiselleştirilmesi ve kişiselleşince de kırıcılıklar oluşması.
YanıtlaSilHalil Bey hoşgeldiniz.
SilZaman zaman yazışmalarımda cep telefonundan, mesala kırmızı ışıkta dururken mesaj yazdığım insanlar oluyor.Haliyle o anda çok dikkat etmeden kısa cümleler ve hoş olmayan otomatik kelimeler bile gidiyor karşı tarafa 🙈 Yanlış anlaşılmalara müsait oluyor.Biraz daha hoşgörü,saygı ve sevgiye ihtiyacımız var.Kırılganlıkların bir an önce bitmesinden yana gönlüm.
Eline sağlık canım, elimden geldiğince okuyorum yazılanları ne kelimelere takılırım ne hatalara benim hobi ve el emekleri içerikli blogum yıllardır da bloguma uğrayanlarla yan yana gibi hissederek konuşuyormuşuz yazmışımdır .Benim gibi içeriği olan tüm bloglarda da böyledir ve mükemmel bir samiyet dostluk içerisindeyiz. İlk başladıgım yılları hatırlıyorum da bu kadar sert uslupler yoktu.
YanıtlaSilBelki de benim alanım da olanlar blogger olarak bile görülmeyecek neredeyse .Bu tarz konulara hiç girmeden devam edeceğim .
Severek takip ediyorum tüm yazılanları ,Saygısızlık,argo,küfür,kibir ,çıkar amaçlı yakınlaşmalar içermeyen tüm bloglar baş tacım .Her gün yeni bir şeyler öğreniyoruz öğrenmeye de devam edeceğiz elbet bunun için çaba gösteren herkesi kutluyorum.
Fotoğraf resim olayına google bile bu kadar takılmıyor:)))) ne zaman fotoğraf içerikli tarama yapsam bir kaç sayfaya ulaşıyorum senin yayının da ki gibi aynen resim kelimesiyle taratınca bilgiler şelale gibi dökülüyor doğruyu biliyor olsak da istisnalar kaideyi bozmuyor demek ki:))))
Seviyorum seni de yayınlarını da.Tekrar ellerine sağlık teşekkürler.
Hoşgeldin Hatice ablacım😊
SilBu tarz konular da bundan sonra ben de yazmama kararı aldım.Yurdagül Hanıma yapılanlar üzmüştü beni ve yorumlara kapattığı için sanırım her birimiz yazma ihtiyacı duyduk.İkili ilişkilerde yaşananlar bırakalım her iki insan arasında kalsın.Bloglara hiç taşınmasın.Bundan sonra taşınsa da yorum dahi yapmama kararı aldım.Bazı tecrübelerden sonra en doğru yolu buluyoruz kendimizce.
Okuduğum bloglar da hiç bir zaman yazım ve imla kurallarına bakmadan okudum yazıları.Yıllardır da hiç bakma gereği duymadım.Önemli olan benim için yazının doyurucu olmasıydı.
Resim konusu bence oturmuş artık.Bunu değiştirmek herkeste imkansız bence 😊
Ben de seni seviyorum ve el işlerine bayılıyorum.😊
Değerli yorumun için ben teşekkür ederim.💝
İstifade ettim Teşekkür ederim.
YanıtlaSilHoşgeldiniz Profösör😊
SilOlumlu yorumunuz için ben teşekkür ederim.😊
guzel ve bilgilendirici bir yazı bende 5 senedir www.lezzettramvayı blofumda hem yemek hemde mekan yazılarını keyıfl yazıyorum.Lezzettramvayı blogumu artık çocugum gibi seviyorum ve benim için çok özel oldu :)
YanıtlaSilBloglarımız her birimizin çocukları gibi😊Elimizden geldiğince sevgi ve ilgi ile büyütmeye çalışıyoruz.Nice yıllar yazmanız dileğiyle💝
Silsibel ablaa seni takip etmiyormuşum takibe aldıım :D ama ben bu seçilme işine sıcak bakmıyorum ya yine de
YanıtlaSilBen de seni takibe geldim canım.Sizin gibi seçilme işine sıcak bakmayanları düşünmüş oldukları için bir form konulmuş isteyenler katılıyor.Onlarda isteyenler arasından 6 ay ile 2 yıl arasında olan bloglar arasından seçim yapıyor.Seçme ve seçilme hakkı👌
SilGerçekten güzel bir yazı. İnsanların umudunu artırıyorsunuz. Teşekkürler. :)
YanıtlaSilBen de gelecek vaad eden seyahat blogları makalesinde birebir irtibata geçtiğim seyahat blogları hakkında yazdım.
İlginizi çekeceğini düşünüyorum. Herkes fayadalanabilir.
http://www.gezginufo.com/blog/en-iyi-seyahat-bloglari/.html
Yorumunuz için ben teşekkür ederim :)
Sil