İnsanoğlu olarak kusurumuz çok elbette. Ancak öyle bir kusur var ki bazı insanlarda; bunu fark ettiğimde çılgına dönüyorum.
Hayatın tam içinde, her platformda karşılaşmak mümkün. Sosyal çevremizde, siyasetçilerde, sanatçılarda her yerde.
İsterseniz örneklerle anlatayım size.
Bir sanatçı düşünün rakibi olan, aynı kulvarda olduğu diğer bir sanatçı için gördüğü mikrofona konuşuyor, atıp tutuyor. Daha sonra o yerden yere vurduğu rakibi ile bir ortamda karşılaşıyor bir iki gazetecinin araya girmesi ile kanka oluyor! Ne oldu o kadar laf o kadar hakaret? Ya hiç konuşma veya hiç yakınlaşma, öyle değil mi?
Yine sanatçıların bu tavrı ile ilgili benim bir anım var paylaşmak isterim: Bir bayan solist bize anlatıyor "x şahıs bestelerine çok para istiyor, o kadar para verilmez ki öyle aman aman güzel şarkıları da yok. Sonradan görme işte ne olacak?" diyor. O sırada telefonu çalıyor o besteci arıyor. Bizim bayan solist telefonu aynen şöyle açıyor "ay canım benim şimdi senden bahsediyorduk, son eserin bir harika istediğin para az bile hamama giren terler" diyor. Yaşadığım o şoku hiç unutmuyorum. Kadın saniyeler içinde başka biri oldu. İktidar değiştikçe siyasi görüşleri değişen sanatçılar da bu örneklere dahil.
Farklı bir örnek siyaset dünyasından olsun. Adam x parti ile adını duyurmuş meydanlarda böğürüp duruyor. Sonra partisi ile çıkarları çakışıyor hooop rakip partide. Rakip parti olmasını da geçtim tamamen farklı görüşte olan bir parti. Ne oldu şimdi? Kaç kişi adam der ona? Kaç kişi güvenir? Kendi gibi olanlar belki.
Sosyal çevrelerimizde, arkadaşlık dostluklarımızda da aynı şey söz konusu. En yakın arkadaşınız x kişi hakkında size dert yanıyor sürekli, dinliyorsunuz sakinleştiriyorsunuz. Sonra bir bakıyorsunuz sarmaş-dolaş olmuşlar. Bu ne şimdi?
Veya etrafı izliyorsunuz; şahıs patronun arkasından olmadık laflar söylüyor ama karşılaştığında ceketini kapatıp reverans pozisyonu alıyor! Oysa sadece işini yapsa yeterli olacak.
Bir de bulunduğu kabın şeklini alanlar var o bölüme hiç girmiyorum zaten. Çıkarı elde edeceği her toplumda "ben burdayım" demek için hazır beklerler.
Bana göre verdiğim tüm bu örnekler duruş bozukluğunu anlatıyor. Bunların hepsi omurgasız yaratıklara örnek.
Şimdi şunu merak ediyorum: Başka partiye geçen kişiye madalya mı takılacak? Geçici bir süre için kullanılacak rakip partinin kaybı diye. Sonra sepeti koluna herkes yoluna şeklinde uğurlanacak. Kim güvenir ki uzun süre öyle birine? Patronuna yağ çeken şahıs, ayaklarına kapandığı için başının okşanmasını gururunun yitip gitmesine mi tercih etmiş oldu? Bir arkadaşını diğer arkadaşına kötüleyen sonra tu kaka dediği insanla can ciğer olan kişi hiç gerçek dost sahibi olabilecek mi? İktidar değiştirdikçe siyasi fikir değiştiren sanatçılara(!) milletvekili maaşı bağlansa ne olur?
Kafamda deli sorular:)
Sevgiler
Yazar Hakkında:Nihal Yeşiltaç Oran. İstanbul'da yaşıyor ve çalışıyorum. Bir müzik yapım firmasının basın ve halkla ilişkilerini yürütüyorum. Mesam üyesiyim. Uzun yıllardır köşe yazarlığı yapıyorum. Hüzün Sarısı isminde bir yaşam blogum var. Evliyim iki evlada sahibim. Az uyuyup çok çalışanlardanım.
evet evet işte bu tarz insanların doğru tanımı omurgasızlar :) ve bu herkesin yapabileceği birsey değil uzak durulması gereken insan tipleri bunlar :) güzel yazı olmuş sevgiler ;)
YanıtlaSilTeşekkür ederim:)
SilSevgiler
Bu duruş bozukluklarına, karşı duruş segilemekten omuzlarımıza ağrı girdi..:) O kadar çok ki.:) dediğiniz gibi hayatın her alanında duruş bozuklukları var. :(
YanıtlaSilGüzel söylediniz, durumumuz aynı:)
SilSanırım çıkarlar söz konusu olunca insanlar omurgasız olabiliyor...
YanıtlaSilKafamızdaki deli soruların cevabı hiç bir zaman bitmeyecek :)
Kaleminize sağlık :)
Çok teşekkür ederim:)
Silçok güzel bir konuya değinmişsiniz , bir çok insan çıkarcı ve dönek
YanıtlaSilSağolun. Örnekleri çoğalatabilirdim ama uzatmak istemedim:)
SilCanım ne yazık ki para herşeyin kapısını gerçekten açar olmuş. Çıkar girince işin içine insanlar bu şekilde davranabiliyorlar. Çok üzücü ama böyle olmayanlar dışlanıyor artık :(
YanıtlaSilsevgiler
Sadece para için de değil. Minicik bir çıkar hissettikleri an tamamen değişebiliyorlar. Böyle olmayanlardan olduğum için, eyvallah etmediğim için dışlayabilirler sakıncası yok.
SilBu durumlarla ilgili bulduğum bir yazı var, Gandhi'nin. Geçenlerde duvarımda paylaşmıştım:)
kalemine sağlık her kelimesine katılıyorum.
YanıtlaSilDuruşu bozuk olan onlar ama gel gör ağrıyı çeken bizleriz maalesef:(((
Çok teşekkür ederim:)
Silo kadar çok var ki "duruş bozukluğu" ola insanlardan artık nefret ediyorum hepsinden direk..
YanıtlaSilYaşanılan son olayda örnekler gördük bol bol:)
SilEvet ya bu insanlara tahammul edemiyorum. Ve bu onlar için cok dogal :(
YanıtlaSilKatılıyorum, çok rahatlar
SilYazıda bahsettiğin örneklere uyan pek çok insanla dolu ortalık.İnsanlarımızdaki bu bozulmaya hiç anlam veremiyorum :/
YanıtlaSil