Önceki yazımda ben, yani kalp, dile gelip Rabbimin izin verdiği ölçüde kendimi biraz tanıtmaya çalışmıştım. Uzun süreden beridir sesimin çıkmamasına aldırış etmeden beklediğiniz için kaldığım yerden yine dile gelip kalple ilgili bazı bilgileri vermeye devam edeceğim. Ama henüz okumamış olanlar veya yeniden hatırlamak isteyenler için ŞURAYA bakmanızı öneririm.
Boyutlarımın küçük olmasına bakmayın. Tüm vücudun beslenmesi, soluması, artık ürünlerinin atılabilmesi için olmazsa olmaz gereksinim benden güç alarak, tabi ben de Rabbimden güç alıyorum, pompalanan kan. Ve bu kan aort denen ana atardamar aracılığıyla tüm vücuda dağılır.
Ben her ne kadar vücudu beslesem de benim de beslenebilmek için yaptığım bazı davranışlarım var. Mesela ;
Vücuda gönderdiğim kanın bir kısmı benim üzerimde seyreden ufak ve karmaşık birtakım kan damarları aracılığıyla [koroner arterler] beslenmem sağlanır. Ve bunlar -ki temel olarak üç tanedir- benim tüm kas tabakalarımın içerisinde dağılarak her kısmımın beslenmesi görevini üstlenir.
Sizlerin kalp krizi olarak bildiğiniz hadise de aslında beslenmemin önündeki engellerden kaynaklanır. Eğer beni besleyen bu damarlarda belirli bir düzeyi aşan tıkanmalar olduğunda işlev görmem son derece zahmetli bir hâl alır ve ben artık çalışamaz duruma gelirim. Hastaneye gittiğinizde size basit gelen; ama olmazsa olmaz şey bulunduğum vücuda çiğnetilerek verilen aspirin. Bu aspirin sayesinde tekrardan çalışabilmem mümkün olabilir.
Ey Ademoğlu
Sizlerin kullandığınız meşhur bir söz vardır :
İnsan, para kazanmak için sağlığını daha sonra da sağlığını kazanmak için de parasını kaybeder.
Birçoğunuz, bu dünyaya gönderildikten sonra para sevdasıyla o kadar çok meşgul oluyorsunuz ki gözünüz başka hiçbir şeyi göremez duruma geliyor. Sonrasında da kazandığınız paraları bozulmaya başlayan sağlığınızı tamamen bozmaya harcıyorsunuz. Yağlı yiyecekleriniz, tatlıya düşkünlüğünüz, kırmızı et sevdanız gibi birçok olumsuzluklar tüm vücudu etkilediği gibi beni de etkilemekte. Yükselen kolesterol seviyesi, aynı zamanda damarları tıkamakta ve bu da dolaylı olarak beslenmemi azaltmakta. Kısacası elinizden kayıp gitmeden sağlığınızın kıymetini bilin. Yoksa daha sonraları çok ama çok dövünürsünüz.
Rabbimden aldığım müsaade bu kadar. Belki başka bir gün başka bir organın dillenmesine izin verilir ve sizler de ne kadar muhteşem bir şekilde yaratıldığımızı anlarsınız.
Sağlıcakla kalın ey Ademoğulları :)

Teşekkürler.
YanıtlaSilOkuduğunuz ve yorum yaptığınız için ben teşekkür ederim :)
SilKalbin bize vermeye çalıştığı öğütleri dikkatlice uygulamaya çalışacağız... Diğer organların da dile gelişini okumayı umut ediyoruz....Sevgiler...
YanıtlaSilUmarım bir gün onlara da izin çıkar ve gelip burada dillenir :)
SilÇok beğendim yazıyı ama yine geldi bir ucu bize dayandı diyebilirim. Kolesterol dediği anda bizim tariflerimiz geldi aklıma. Yapılacak bir şey yok sanırım.Hem tarif yapacağız, hem de spor, ancak sağlığımızı öyle koruyabiliriz. Sevgilerimle...))
YanıtlaSilAma kolesterol olmazsa olmaz vücut için :) Sadece fazlası epey bir zarar :) O yüzden dengede tutmak gerek...
Silteşekkürler anlattıklarınızı okuyunca kendimize ne kadar haksızlık ettiğimizi hatırlıyorum
YanıtlaSilKalp sağolsun bazı gerçekleri hatırlattı hepimize...
SilÇok güzel bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilSağolun yorumlarınız için :)
Silyazılarınızla derinlerde yüzüyoruz, teşekkürler
YanıtlaSilİltifatınız için teşekkür ederim; ama kalbin dilindendir bu, daha doğrusu kalbi konuşmaya izni verendendir..
SilÇok güzel ve anlamlı bir yazı olmuş teşekkürler ..
YanıtlaSilEee kalp Rabbinin izniyle konuşursa sonuç elbette güzel olur :)
SilÇok manidar bir alıntı olmuş,günümüze ne kadar da uygun..
YanıtlaSilGünümüz diliyle konuşan kalp olunca manidarlık artış göstermiş sanırım :)
SilÇok güzel bir yazı.. teşekkür ederiz..
YanıtlaSilTeşekkürler :) Rica ederiz :)
SilO öyle mi ? Bunu duyduğuma çok sevindim gerçekten :)
YanıtlaSilDoktor olduğunu bilmiyordum ve böyle bir doktoru kazanacağımız için gurur duydum. O kadar güzel anlatmışsın ki , gerçekten nefsimizin kurbanı sadece ruhumuz değil aynı zamanda bedenimiz. Bazen saçma sapan yiyorum iş güç derdinden :( utandım şimdi amaaa :(
YanıtlaSilÖncelikle tesekkür ederim iltifatlarınız için :)
Silİş güç derdi genellikle bizlerin sığındığımız bahaneler değil midir sizce de
Çok güzel bir yazı olmuş teşekkürler
YanıtlaSilRica ederim :)
SilKalp çok güzel kendini ifade ediyor da, ben biraz geç anladım galiba değerini :(
YanıtlaSilKaleminize sağlık,yine harika bir empati :)
Teşekkür ederim :)
Geç olsun; ama güç olmasın :)
SilTeşekkür ve rica ederim :)