Hoş geldin sayın okur ve okur adayı
Hepimizin illa ki bir yerlerden duyduğu, gördüğü veya okuduğu bir organdır tiroid bezi; ama çoğumuz sadece bu bezin şişmesini, hastalanmasını duymuşuzdur [Guatr]. Ama gel gör ki ufak tefek bir bez olan tiroid bezinin vücuttaki görevleri saymakla bitmez.
Adem elması denen boyundaki sert çıkıntının hemen altında yer alan 15-20 gram ağırlığında ufak bir bez. Başlıca T3 [triiyodotronin] ve T4 [tiroksin] denen tiroid hormonlarının salgılanmasını ve depolanmasını sağlar. Çoğunluğunu [ %80 ] T4 oluştursa da hücreye geçişi olmadığından vücudun bazı bölgelerinde T3'e dönüşerek etkisini gösterir.
Tiroid bezi salgıladığı bu hormonlarla vücudun neredeyse her yerine etki etmektedir. Metobolizmanın düzenlenmesinde, kalp atım hızında, hafıza üzerinde, vücuttaki kolesterol dengesinde ve daha birçok görevde etkindir. Beynin hipotalamus bölgesinden TRH denen bir hormon salgılanır ve bu da beynin hipofiz bölgesinden TSH denen tiroit hormonlarını salgılatacak hormonu uyarır. Hipofizden salgılanan TSH da tiroid bezine gelip tiroid hormonlarını salgılatır.
Hipotalamus'tan TRH salgılanır →→Hipofizi uyarır →→Hipofizden TSH salgılanır→→Tiroid bezi uyarılır→→Tiroid bezinden de tiroit hormonları salınır ve etki edeceği yere taşınır.
Böylesine karışık bir metabolizma vücut içinde sayısız defa tekrarlanırken bu yolların herhangi birinde meydana gelen bir sorun tiroid bezi hastalıklarının ortaya çıkmasına neden olur. Mesela ;
Beyninizin hipofiz bölgesinde bir sorun çıktı ve çok fazla çalışmaya başladı. Gereğinden fazla TSH salgılamaya ve gereğinden fazla uyarıyı tiroid bezine göndermeye başlar. Bir bakarsınız ki kanınızda tiroid hormonları pik yapmış ve kalbiniz diğer insanlardan daha fazla atmaya başlamış. Çok daha gergin, hızlı konuşan, çokça terleyen, ellerinde titremeler olan bir insana dönüşüvermişsiniz. [Bu söylediğim özellikler sadece bu hastalığa bağlı olarak ortaya çıkmaz, yanlış anlaşılmasın]
Ya da tiroid bezinizde bir sorun vardır yeteri kadar hormon üretemiyordur. Çünkü siz iyot yönünden yeteri kadar iyot almamışsınızdır. [İyot, tiroid hormonlarının oluşabilmesi için mutlaka gereklidir]. Kanda tiroid hormonlarının az olduğu uyarısını alan beyin, habire TSH salgılamaya çalışır; ama ne yazık ki tiroid hormonları oluşmadığı için istediği kadar fazla çalışsa bile hormonlar üretilemez. Bu sefer de çok daha mayışmış, yavaş konuşan, yavaş hareket eden bir insana dönüşmüşsünüzdür.
Her iki hastalıkta da TSH artmasına rağmen sorun farklı yerlerden kaynaklandığı için farklı klinik semptomlarla hastaneye başvurabilirsiniz.
Hipertiroidi, adından da anlaşılacağı üzere kandaki tiroid hormonlarının gerektiğinden daha fazla bulunması halidir. Eee haliyle bu kadar fazla hormonun da etkileri tüm vücutta farklı farklı görülmeye başlanır.
1. Kalp atım hızınız artar
2. Çoğunlukla bir sinirlilik havası hakim olur bedeninizde
3. Sıcağa karşı tahammülsüzlük gelişebilir.
4. Metabolizma hızlandığından kilo kaybı yaşarsınız.
5. Terlemede bir artış başlar artık sizde.
6. Ellerinizde titremeler artmaya başlar.
7. Tüm bunlar ister istemez uykunuzu da etkilemeye başlar ve uyku bozukluğunuz ortaya çıkar.
Bu ve buna benzer birçok semptom genellikle tiroid hormonlarının fazla bulunmasından kaynaklanır.
Bir de bunun tam tersi durumda yani tiroid hormonlarının azaldığı durumda ise genellikle burada yazdığım semptomların tersleri gözükür. Yani ;
Kilo almaya, soğuğa karşı bir tahammülsüzlük göstermeye, hayatı daha çok yavaş yaşamaya başlar; depresyona, unutkanlığa, kabızlığa, yorgunluğa merhaba dersiniz. Bir de kadınsanız, adet dönemi düzensizlikleri ve adet kanamalarında artışla hayatınız daha da kötüye gidebilir.
Tüm bunlardan sonra insan düşününce Yaratıcı mekanizmayı ne kadar da mükemmel yaratmış demekten kendini alıkoyamıyor. Bir baksanıza vücutta meydana gelen bir değişikliği yerine koymak için hormonlar nasıl da çalışıyor. Stresli bir durumda size gerekli enerjiyi sağlamak için onlarca hormon salgılanmaya başlar (ki bunlardan biri de tiroid hormonlarıdır) ve vücut mekanizmasını düzeltmeye çalışır. Beynin bir kısmı hipofize emirler yağdırır, hipofiz de aldığı emirleri ayrı ayrı elçiler göndererek görevi yerine getirecek organları uyarır. Bir elçi tiroid bezine emri ulaştırır, bir elçi ta böbreğin üzerinde yer alan bir beze fermanı ulaştırır. Elçilerden alınan fermanlar kendi içlerindeki komutanlara ulaştırır ve her bir komutan kendi taburuyla göreve gider. Kimisi kan şekerini yükseltir, kimi kalp atım hızını artırıt, kimi göz bebeğini büyütür, kimi metabolizmayı hızlandırır, kimi hızı artan bu metabolizma sonucunda ortaya çıkan ısıyı atmak için terlemeyi kontrol eder ve hepsi bir intizam içerisinde kendilerine verilen emirleri yerine getirir. Gel de Yaratıcı'nın bu sanatı karşısında şaşırıp kalma öyle değil mi ?
Tiroid bezi hakkında bahsedeceklerim bunlar şimdilik. Uzun zamandan sonra aramıza dönen Sibel Hanım'a geçmiş olsun dileklerimle, hoşçakalın, sağlıcakla kalın..
Yazar Hakkında:Merhabalar, adım Bay KEFREN.9 Eylül 2013 tarihinde doğdum. Daha 2,5 yaşındayım anlayacağınız. İnsanı insan yapan asıl bir değeri -AŞK- tattıktan sonra yeniden doğdum.Kelimeler eşsiz bir hazine. Duygu ve düşüncelerin dillenmesi, bir araya gelip ahenkle süzülmesi ve insanların o ahengi hissetmesi.. Amacım budur sadece.Kişisel tarzda yazılarımla ve tıp fakültesi anı, gözlemlerimle yayın hayatındayım. İşte yepyeni blogum Heybemdeki Yolcu...(Blog kapalı olduğu için link kaldırılmıştır.) Heybesine kelimeleri biriktirip biriktirip yolcu eden tıbbiyeli bir seyyah...
Hepimizin illa ki bir yerlerden duyduğu, gördüğü veya okuduğu bir organdır tiroid bezi; ama çoğumuz sadece bu bezin şişmesini, hastalanmasını duymuşuzdur [Guatr]. Ama gel gör ki ufak tefek bir bez olan tiroid bezinin vücuttaki görevleri saymakla bitmez.
Tiroid Bezi Nedir ve Ne İşe Yarar ?
Adem elması denen boyundaki sert çıkıntının hemen altında yer alan 15-20 gram ağırlığında ufak bir bez. Başlıca T3 [triiyodotronin] ve T4 [tiroksin] denen tiroid hormonlarının salgılanmasını ve depolanmasını sağlar. Çoğunluğunu [ %80 ] T4 oluştursa da hücreye geçişi olmadığından vücudun bazı bölgelerinde T3'e dönüşerek etkisini gösterir.
Tiroid bezi salgıladığı bu hormonlarla vücudun neredeyse her yerine etki etmektedir. Metobolizmanın düzenlenmesinde, kalp atım hızında, hafıza üzerinde, vücuttaki kolesterol dengesinde ve daha birçok görevde etkindir. Beynin hipotalamus bölgesinden TRH denen bir hormon salgılanır ve bu da beynin hipofiz bölgesinden TSH denen tiroit hormonlarını salgılatacak hormonu uyarır. Hipofizden salgılanan TSH da tiroid bezine gelip tiroid hormonlarını salgılatır.
Hipotalamus'tan TRH salgılanır →→Hipofizi uyarır →→Hipofizden TSH salgılanır→→Tiroid bezi uyarılır→→Tiroid bezinden de tiroit hormonları salınır ve etki edeceği yere taşınır.
Böylesine karışık bir metabolizma vücut içinde sayısız defa tekrarlanırken bu yolların herhangi birinde meydana gelen bir sorun tiroid bezi hastalıklarının ortaya çıkmasına neden olur. Mesela ;
Beyninizin hipofiz bölgesinde bir sorun çıktı ve çok fazla çalışmaya başladı. Gereğinden fazla TSH salgılamaya ve gereğinden fazla uyarıyı tiroid bezine göndermeye başlar. Bir bakarsınız ki kanınızda tiroid hormonları pik yapmış ve kalbiniz diğer insanlardan daha fazla atmaya başlamış. Çok daha gergin, hızlı konuşan, çokça terleyen, ellerinde titremeler olan bir insana dönüşüvermişsiniz. [Bu söylediğim özellikler sadece bu hastalığa bağlı olarak ortaya çıkmaz, yanlış anlaşılmasın]
Ya da tiroid bezinizde bir sorun vardır yeteri kadar hormon üretemiyordur. Çünkü siz iyot yönünden yeteri kadar iyot almamışsınızdır. [İyot, tiroid hormonlarının oluşabilmesi için mutlaka gereklidir]. Kanda tiroid hormonlarının az olduğu uyarısını alan beyin, habire TSH salgılamaya çalışır; ama ne yazık ki tiroid hormonları oluşmadığı için istediği kadar fazla çalışsa bile hormonlar üretilemez. Bu sefer de çok daha mayışmış, yavaş konuşan, yavaş hareket eden bir insana dönüşmüşsünüzdür.
Her iki hastalıkta da TSH artmasına rağmen sorun farklı yerlerden kaynaklandığı için farklı klinik semptomlarla hastaneye başvurabilirsiniz.
Hipertiroidi Nedir ve Hangi Semptomlarla Ortaya Çıkar ?
Hipertiroidi, adından da anlaşılacağı üzere kandaki tiroid hormonlarının gerektiğinden daha fazla bulunması halidir. Eee haliyle bu kadar fazla hormonun da etkileri tüm vücutta farklı farklı görülmeye başlanır.
1. Kalp atım hızınız artar
2. Çoğunlukla bir sinirlilik havası hakim olur bedeninizde
3. Sıcağa karşı tahammülsüzlük gelişebilir.
4. Metabolizma hızlandığından kilo kaybı yaşarsınız.
5. Terlemede bir artış başlar artık sizde.
6. Ellerinizde titremeler artmaya başlar.
7. Tüm bunlar ister istemez uykunuzu da etkilemeye başlar ve uyku bozukluğunuz ortaya çıkar.
Bu ve buna benzer birçok semptom genellikle tiroid hormonlarının fazla bulunmasından kaynaklanır.
Bir de bunun tam tersi durumda yani tiroid hormonlarının azaldığı durumda ise genellikle burada yazdığım semptomların tersleri gözükür. Yani ;
Kilo almaya, soğuğa karşı bir tahammülsüzlük göstermeye, hayatı daha çok yavaş yaşamaya başlar; depresyona, unutkanlığa, kabızlığa, yorgunluğa merhaba dersiniz. Bir de kadınsanız, adet dönemi düzensizlikleri ve adet kanamalarında artışla hayatınız daha da kötüye gidebilir.
Tüm bunlardan sonra insan düşününce Yaratıcı mekanizmayı ne kadar da mükemmel yaratmış demekten kendini alıkoyamıyor. Bir baksanıza vücutta meydana gelen bir değişikliği yerine koymak için hormonlar nasıl da çalışıyor. Stresli bir durumda size gerekli enerjiyi sağlamak için onlarca hormon salgılanmaya başlar (ki bunlardan biri de tiroid hormonlarıdır) ve vücut mekanizmasını düzeltmeye çalışır. Beynin bir kısmı hipofize emirler yağdırır, hipofiz de aldığı emirleri ayrı ayrı elçiler göndererek görevi yerine getirecek organları uyarır. Bir elçi tiroid bezine emri ulaştırır, bir elçi ta böbreğin üzerinde yer alan bir beze fermanı ulaştırır. Elçilerden alınan fermanlar kendi içlerindeki komutanlara ulaştırır ve her bir komutan kendi taburuyla göreve gider. Kimisi kan şekerini yükseltir, kimi kalp atım hızını artırıt, kimi göz bebeğini büyütür, kimi metabolizmayı hızlandırır, kimi hızı artan bu metabolizma sonucunda ortaya çıkan ısıyı atmak için terlemeyi kontrol eder ve hepsi bir intizam içerisinde kendilerine verilen emirleri yerine getirir. Gel de Yaratıcı'nın bu sanatı karşısında şaşırıp kalma öyle değil mi ?
Tiroid bezi hakkında bahsedeceklerim bunlar şimdilik. Uzun zamandan sonra aramıza dönen Sibel Hanım'a geçmiş olsun dileklerimle, hoşçakalın, sağlıcakla kalın..
Yazar Hakkında:Merhabalar, adım Bay KEFREN.9 Eylül 2013 tarihinde doğdum. Daha 2,5 yaşındayım anlayacağınız. İnsanı insan yapan asıl bir değeri -AŞK- tattıktan sonra yeniden doğdum.Kelimeler eşsiz bir hazine. Duygu ve düşüncelerin dillenmesi, bir araya gelip ahenkle süzülmesi ve insanların o ahengi hissetmesi.. Amacım budur sadece.Kişisel tarzda yazılarımla ve tıp fakültesi anı, gözlemlerimle yayın hayatındayım. İşte yepyeni blogum Heybemdeki Yolcu...(Blog kapalı olduğu için link kaldırılmıştır.) Heybesine kelimeleri biriktirip biriktirip yolcu eden tıbbiyeli bir seyyah...
Sağlık sorunum ile ilgili açıklayıcı bilgileriniz için çok teşekkür ederim.Tiroid çok sinsi bir hastalık.Ölünceye kadar bu hastalıkla yaşamak zorundayım.Bendeki sorun hiç çalışmaması.Belirtileri çok karışık oldu bende.Hatta doktorum da şaşırdı.Ellerim titremeye,saçlarım dökülmeye,unutkanlık bir odaya gidip 3-5 dakika acaba ben buraya ne almak için gelmiştim ? gibi düşünmeye,halsizlik günlerce başımı yastıktan kaldıramadım.Göz altı elmacık kemiklerimin üzerinde aşırı derece yanma,sinirlilik halleri ve aşırı terleme kış günü evde kısa kollu gezecek kadar.Hızlı kilo almaya başladım.2-3 aydır diyetisyen yardımı ile kilo problemini çözdüm.(Tiroid hastaları kilo veremez bu tamamen yanlış) Tiroid sorunum da daimi hapla ömür boyu benimle birlikte malesef :( Sizin de yazdığınız gibi belirtiler varsa mutlaka bir kan tahlili yaptırmalı herkes.
YanıtlaSilŞüphesiz ki Allah insan vücudunu mükemmel yaratmış.İnsan vücudunda en ufak bir aksamayı hapla kontrol altında tutmaya çalışıyoruz ki bu bile aslı gibi olmuyor.Umarım yazınız bir çok kişiye ulaşır ve erken tedaviye başlanır.Vücudumuzun bize gönderdiği sinyalleri önemsemek gerekiyor.
Faydalı yazınız için tekrar çok teşekkür ederim :)
Çok geçmiş olsun Sibel abla. Zayıfladığıni fark ettim resimlerden. Umarım değerlerin normal gider.
SilTeşekkür ederim Sevdicann :)İnşallah normale döner canım :)
SilÇok çok geçmiş olsun, sürekli ilaç kullanımıyla kontrol altında tutulması da sabır gerektirdiğinden Allah sabır versin..
Silİnsan vücudu harika bir fabrika. Carklardan birinde sorun olursa teklemeye başlıyor. Açıklayıcı bilgiler için teşekkür ederim. Allah şifa versin bu rahatsızlığı yaşayanlara.
YanıtlaSilBu fabrika ne zaman teklemeye başlarsa ancak o zaman anlamını kavrayabiliyoruz ne yazık ki.. Amin
Silbütün vücudumuzu bu hormon yönetiyor neredeyse benim 5 sene önce alındı tiroidim nodülden dolayı ilaç kullanıyorum ama alınmadan önce hipotiroidinin bütün belirtilerini yaşadım :-(( çok fenadır ..
YanıtlaSilBeyin aldığı ve verdiği tüm kararları neredeyse bu hormonlar sayesinde başarıyor Allah'ın izniyle.. Çok geçmiş olsun..
SilMerhabalar benimde tembel troidlerim var.. bu yazıyı en iyi anlayanlardanım diyebilirim bu faydalı bir paylaşım olmuş emeklerinize sağlık..
YanıtlaSilGeçmiş olsun..
SilSağolun..
Gerçekten de dediğiniz gibi bu zamanlarda sıkça duyduğumuz şeylerden biri; tiroid hastalığı. Çevremde de sıkça duyduğum tirodin vücudumuzda ne işe yaradığını öğrenmek de iyi oldu, bilgilendirdiğiniz için teşekkürler.
YanıtlaSilRica ederim, Allah'ın yarattığı mucizevi bir yapıyı dillendirmeye çalıştım sadece..
SilPek çoğumuz belki farkında bile değiliz ama ne kadar da önemli troid bezleri.. Şüphesiz Yaradan bizler için en iyisini tayin etti. Ve tabi bizler de sağlığımıza gereken önemi göstereceğiz inşallah... Yazınız sayesinde de çok faydalı bilgiler öğrendim.. Çok teşekkür ederim..
YanıtlaSilRica ederim ne demek..
Silçok güzel olmuş. Bende yeni bloglar görmüş oldum :) Bloğuma beklerim http://agulumsemesi.blogspot.com.tr/
YanıtlaSilTrioidin azalması da artması da vücuda ayrı bir dert açıyor demek ki... Bilgilendirme için teşekkürler...
YanıtlaSilAynen.. Çok kısıtlı bir sınırda tutulması lazım..
SilBen ve eşimde de var maalesef, eşimde hipertroid (basilov guatr=gözleri etkiliyor) her ikimizde de nodül yok ama ilaçlar bir ömür kullanılacak.Eşimin de ani bir üzüntüyle çıktı önce kısa süre de 15 kilo kadar kaybedince zoraki razı ettik Doktora göründü ve ortaya çıktı ama o süreç içerisin de gözlerine vurdu ve gözler biraz dışarı çıktı şükür ki ilaç başlamasıyla büyüme durdu bazı kişilerde tek ya da çift gözler yüzden epeyce dışa çıkabiliyor.Bunu yaşayıp tedavi görenlerin %30 ancak eski görüntüsüne kavuşuyormuş eşimin gözleri tamamen eski haline dönmedi ama dediğim gibi onda biraz çıkıntı oldu.
YanıtlaSilDikkat etmek ve kontrolleri ihmal etmemek gerekir.
yer verdiğiniz için teşekkürler.
Sevgili Sibel geçmiş olsun:(
Çok geçmiş olsun..
SilTiroid ne yazık ki gözler üzerinde de etkili ve tamamen geri dönüş ne yazık ki mümkün değil. Yapılan tüm tedaviler ilerlemesini engellemek amacıyla yapılıyor.
Allah şifalar vere..
Yillardir tiroit problemi ile yasayan biri olarak konuyu ele aldiginiz için çok tesekkür ederim.
YanıtlaSilRica ederim, geçmiş olsun..
SilÇok faydalı bir yazı tşkler (:
YanıtlaSilRica ederim..
SilBen de nukseden hipertirodi hastası olduğu için detaylı okudum. Malesef şu an ilaç kullanıyorum ama Dr. Geçmezse ameliyat dedi. İlk aldığım 6 doz propcyl karaciğeri zorladı şimdi thramazol 1,5 doz kullanıyorum günde . İlacı düşürünce yine hersey altüst oluyo. Bi arkadaşım tiroit hastalığı öldürmez ama süründürür demişti. Doğru
YanıtlaSilTiroit öyle bir şey ne yazık ki, insanı süründürüyor.. Çok geçmiş olsun..
Silfaydalı bilgileri bizlerle paylaştığınız için teşekkürler :)
YanıtlaSilRica ederim..
Silne kadar önemliymiş rahatsızlığı olanlara acil şifalar diliyorum :(
YanıtlaSilGerçekten de öyle, herkese şifalar dilemek lazım..
SilMerak ettiğim bilgileri buldum. Teşekkürler🙏
YanıtlaSil