Hoş geldin sayın okur ve okur adayı
Gündemin kimine göre kapatılmak istenen, kimine göre de yersiz bir konu addedilen en sıcak haberlerinden biri şu Ensar Vakfı meselesi. Duymayan, bilmeyen kalmamıştır gerçi; ama ilk olarak 12 Mart 2016 tarihinde BirGün gazetesinde yayınlanmıştı hani. Karaman'da Ensar Vakfı'na ait olduğu söylenen bir yerde 45 çocuğa cinsel taciz ve bir kısmına da tecavüz edildiği iddiası vardı. Birçokları ses etmedi, birçokları sosyal medyadan, meclisten bir şekilde bu konuya dair düşüncelerini paylaştı. Kimi bu sebepten Ensar Vakfı kapatılsın dedi, kimi aman olur mu yahu, bir iddiaya bağlı koskoca vakıf kapatılır mı hiç dedi. Peki sizce Ensar Vakfı kapatılmalı mı ? Sizi bilmem; ama ben kendi düşüncemi sunayım :
Bir gemi düşünün. Denizin ortasında bir şehre doğru gidiyor. Ama gemi şehre yaklaştıkça şehir sakinleri korkmaya başlıyor. Ve düşman gemisi deyip batırmak istiyor. Kimi katılıyor kimi de yok olmaz ya içinde masum insanlar varsa onları da katledecek miyiz diyor. Sen ne yapardın mesela sayın okur, batırır mıydın yoksa sağ salim şehrine girmeye müsaade mi ederdin ? Hadi biraz beyin fırtınası yapalım.
100 yolcunun biri cani diğerleri masum olsa batırır mıydın o gemiyi ? Elbette hayır değil mi ?
Ya 50 masum 50 cani varsa batırır mıydın ? Muhtemelen yine hayır.
Hatta 1 masum 99 cani varsa bile o masumun canını kurtarmak adına bile batırmazdın o gemiyi değil mi ?
Peki Ensar Vakfı meselesine geldiğimizde durum aynen bu şekilde değil midir ? Yani işlenilen bir suç var diye tüm hepsinin kapatılması doğru mudur ? Diğer kurumlardaki masumların günahı ne ?
Şimdi asıl soru şu : Gerçekten de durum aynen böyle midir ? Kesinlikle ve kesinlikle hayır.
O kurumların herhangi birinde hırsızlık yapılmışsa durum aynen böyle olabilir. Bir suçlu yüzünden tüm hepsi suçlanamaz denilebilir.
O kurumların herhangi birinde bir cinayet işlense bile durum aynen böyle olabilir. Gereken soruşturma açılır ve gerekli o kurum cezalandırılabilir; ama tüm hepsine bu suç isnad edilemez.
Ama bundan çok daha vahim bir durum var. Pedofili.. Sübyancılık.. Ya da günümüz tabiriyle çocuk tacizciliği..
Bu durum öylesine bir mesele değildir. EN İĞRENÇ SAPKINLIK PEDOFİLİ öyle örtbas edilecek, sadece bir kere yapılmışsa sorun değildir denilecek bir mesele değildir. Çünkü orada atlanan iki unsur vardır :
Biri mağdurun çocuk olduğu
Ötekisi de o kurumların İslami (!) kurumlar olduğu.
Mağdur eğer bir çocuksa artık o çocuğun geleceği bitmiştir. Bu travmayı atlatabilmesi çok ama çok zordur. Hırçınlaşacak, tertemiz o canlı günah işlemiş gibi hep kendini aşağılayacak, utanacak ve yitip gidecektir. Siz bir çocuğa taciz suçunu işlemekle o çocuğun, arkadaşlarının tüm yaşam umudunu elinden almışsınız demektir.
Psikiyatrik vakalara bakın. Çoğunda çocukken yaşadığı travmalar söz konusudur. Kimine dayak atılmış, kimine taciz/tecavüz suçu işlenmiştir. Yani sadece bir kere diyen bir zihniyet aslında çocuğun o umudunu, yaşama umudunu, yok edip gittiğinin farkında dahi değildir.
İkinci mesele ise kendi düşüncelerine göre İslâm'ı kötülemeleri, iğrençleştirmeye çabalamaları. Yetişen çocuklar dinin nasıl bir afyon gibi kullanıldığını göreceklerdir böyle bir yerde. Hakikat buymuş gibi, din ve Allah böyleymiş gibi addedeceklerdir. Siz anlamazsınız belki bir çocuğu; ama çocuk sözünüz ile yaptığınız davranışın uyuşmadığını farkedebilecek kadar mükemmel bir canlıdır. Sözlerinizdeki gerçeklikle yaptığınız arasındaki uçurumu görünce her şeyi yanlış anlayacaktır. Siz o genç nesli kurtarmak, çağın tehlikelerinden korumak isterken aslında tam tersi bir şekle sokmuş olacaksınız. İslâm'a düşman bir nesil yetiştiriyor olduğunuzu farkedemeyeceksiniz.
Kısacası Ensar Vakfı'nda yaşanan o olaylar öylesine olaylar değildir.
Masum canlılara yapılan bir hata değildir.
Örtbas edilecek, tek seferlik bir şey olmaz dedirtecek olaylar ise hiç değildir.
Böyle bir suç tüm kurumların kapatılmasını dahi gerektirecek bir meseledir. Bunu yapan, yapmaya teşebbüs gösteren, göz yuman, örtbas eden herkese en ağır cezayı vermeyi gerektiren bir meseledir.
Sayın okur sakın sen de sessizliğe bürünme. Onların çıkaramadığı ses ol ve onlara destek çık. Yoksa onlardan ne farkın kalır. Ensar Vakfı meselesine benim bakışım bu, ya senin ?
Yazar Hakkında:Merhabalar, adım Bay KEFREN.9 Eylül 2013 tarihinde doğdum. Daha 2,5 yaşındayım anlayacağınız. İnsanı insan yapan asıl bir değeri -AŞK- tattıktan sonra yeniden doğdum.Kelimeler eşsiz bir hazine. Duygu ve düşüncelerin dillenmesi, bir araya gelip ahenkle süzülmesi ve insanların o ahengi hissetmesi.. Amacım budur sadece.Kişisel tarzda yazılarımla ve tıp fakültesi anı, gözlemlerimle yayın hayatındayım. İşte yepyeni blogum Heybemdeki Yolcu...(Blog kapandığı için link kaldırılmıştır.) Heybesine kelimeleri biriktirip biriktirip yolcu eden tıbbiyeli bir seyyah...
Gündemin kimine göre kapatılmak istenen, kimine göre de yersiz bir konu addedilen en sıcak haberlerinden biri şu Ensar Vakfı meselesi. Duymayan, bilmeyen kalmamıştır gerçi; ama ilk olarak 12 Mart 2016 tarihinde BirGün gazetesinde yayınlanmıştı hani. Karaman'da Ensar Vakfı'na ait olduğu söylenen bir yerde 45 çocuğa cinsel taciz ve bir kısmına da tecavüz edildiği iddiası vardı. Birçokları ses etmedi, birçokları sosyal medyadan, meclisten bir şekilde bu konuya dair düşüncelerini paylaştı. Kimi bu sebepten Ensar Vakfı kapatılsın dedi, kimi aman olur mu yahu, bir iddiaya bağlı koskoca vakıf kapatılır mı hiç dedi. Peki sizce Ensar Vakfı kapatılmalı mı ? Sizi bilmem; ama ben kendi düşüncemi sunayım :
Bir gemi düşünün. Denizin ortasında bir şehre doğru gidiyor. Ama gemi şehre yaklaştıkça şehir sakinleri korkmaya başlıyor. Ve düşman gemisi deyip batırmak istiyor. Kimi katılıyor kimi de yok olmaz ya içinde masum insanlar varsa onları da katledecek miyiz diyor. Sen ne yapardın mesela sayın okur, batırır mıydın yoksa sağ salim şehrine girmeye müsaade mi ederdin ? Hadi biraz beyin fırtınası yapalım.
100 yolcunun biri cani diğerleri masum olsa batırır mıydın o gemiyi ? Elbette hayır değil mi ?
Ya 50 masum 50 cani varsa batırır mıydın ? Muhtemelen yine hayır.
Hatta 1 masum 99 cani varsa bile o masumun canını kurtarmak adına bile batırmazdın o gemiyi değil mi ?
Peki Ensar Vakfı meselesine geldiğimizde durum aynen bu şekilde değil midir ? Yani işlenilen bir suç var diye tüm hepsinin kapatılması doğru mudur ? Diğer kurumlardaki masumların günahı ne ?
Şimdi asıl soru şu : Gerçekten de durum aynen böyle midir ? Kesinlikle ve kesinlikle hayır.
O kurumların herhangi birinde hırsızlık yapılmışsa durum aynen böyle olabilir. Bir suçlu yüzünden tüm hepsi suçlanamaz denilebilir.
O kurumların herhangi birinde bir cinayet işlense bile durum aynen böyle olabilir. Gereken soruşturma açılır ve gerekli o kurum cezalandırılabilir; ama tüm hepsine bu suç isnad edilemez.
Ama bundan çok daha vahim bir durum var. Pedofili.. Sübyancılık.. Ya da günümüz tabiriyle çocuk tacizciliği..
Bu durum öylesine bir mesele değildir. EN İĞRENÇ SAPKINLIK PEDOFİLİ öyle örtbas edilecek, sadece bir kere yapılmışsa sorun değildir denilecek bir mesele değildir. Çünkü orada atlanan iki unsur vardır :
Biri mağdurun çocuk olduğu
Ötekisi de o kurumların İslami (!) kurumlar olduğu.
Mağdur eğer bir çocuksa artık o çocuğun geleceği bitmiştir. Bu travmayı atlatabilmesi çok ama çok zordur. Hırçınlaşacak, tertemiz o canlı günah işlemiş gibi hep kendini aşağılayacak, utanacak ve yitip gidecektir. Siz bir çocuğa taciz suçunu işlemekle o çocuğun, arkadaşlarının tüm yaşam umudunu elinden almışsınız demektir.
Psikiyatrik vakalara bakın. Çoğunda çocukken yaşadığı travmalar söz konusudur. Kimine dayak atılmış, kimine taciz/tecavüz suçu işlenmiştir. Yani sadece bir kere diyen bir zihniyet aslında çocuğun o umudunu, yaşama umudunu, yok edip gittiğinin farkında dahi değildir.
İkinci mesele ise kendi düşüncelerine göre İslâm'ı kötülemeleri, iğrençleştirmeye çabalamaları. Yetişen çocuklar dinin nasıl bir afyon gibi kullanıldığını göreceklerdir böyle bir yerde. Hakikat buymuş gibi, din ve Allah böyleymiş gibi addedeceklerdir. Siz anlamazsınız belki bir çocuğu; ama çocuk sözünüz ile yaptığınız davranışın uyuşmadığını farkedebilecek kadar mükemmel bir canlıdır. Sözlerinizdeki gerçeklikle yaptığınız arasındaki uçurumu görünce her şeyi yanlış anlayacaktır. Siz o genç nesli kurtarmak, çağın tehlikelerinden korumak isterken aslında tam tersi bir şekle sokmuş olacaksınız. İslâm'a düşman bir nesil yetiştiriyor olduğunuzu farkedemeyeceksiniz.
Kısacası Ensar Vakfı'nda yaşanan o olaylar öylesine olaylar değildir.
Masum canlılara yapılan bir hata değildir.
Örtbas edilecek, tek seferlik bir şey olmaz dedirtecek olaylar ise hiç değildir.
Böyle bir suç tüm kurumların kapatılmasını dahi gerektirecek bir meseledir. Bunu yapan, yapmaya teşebbüs gösteren, göz yuman, örtbas eden herkese en ağır cezayı vermeyi gerektiren bir meseledir.
Sayın okur sakın sen de sessizliğe bürünme. Onların çıkaramadığı ses ol ve onlara destek çık. Yoksa onlardan ne farkın kalır. Ensar Vakfı meselesine benim bakışım bu, ya senin ?
Yazar Hakkında:Merhabalar, adım Bay KEFREN.9 Eylül 2013 tarihinde doğdum. Daha 2,5 yaşındayım anlayacağınız. İnsanı insan yapan asıl bir değeri -AŞK- tattıktan sonra yeniden doğdum.Kelimeler eşsiz bir hazine. Duygu ve düşüncelerin dillenmesi, bir araya gelip ahenkle süzülmesi ve insanların o ahengi hissetmesi.. Amacım budur sadece.Kişisel tarzda yazılarımla ve tıp fakültesi anı, gözlemlerimle yayın hayatındayım. İşte yepyeni blogum Heybemdeki Yolcu...(Blog kapandığı için link kaldırılmıştır.) Heybesine kelimeleri biriktirip biriktirip yolcu eden tıbbiyeli bir seyyah...
Terör, kadın cinayetleri, çocuk tacizleri... Ne zaman, nasıl bu hale geldi bu güzel ülke aklım almıyor. Tv haberlerine itimat da kalmadı. Belki daha nice zulümlerin üstü örtülüyor, yayınlanmıyor. Allah sorumluların hakkından gelsin, milletimizi de feraha çıkarsın ⭐
YanıtlaSilOnlar bir ses bir soluk bekler bizden ama biz sadece eli kolu bağlı değil de olabildiğince onlara yardım etmek zorundayız..
Silyazınıza katılıyorum. konu bu kadar ciddi ve trajedik olunca sessiz kalmak olmaz.. üstelik çocukları korumaya yönelikl bir vakıf...
YanıtlaSilKonu her ne olursa olsun çocukları ilgilendiren bir konuda yardım ihtiyacını gidermek düşer bize
SilBir kereden bir şey olmaz lafına aldırış etmeyiz siz nasıl bir annesiniz lafını ayyuka çıkaranların iki cihan da yatacak yeri yok:(((
YanıtlaSilonlarca çocuk değil tek çocuk bile olsa bu sapıklar cezalarını her türlü çekmeli.
Çocuk bakım evleri ya da yuvaları onların tatmin oyunları için açılmadı nerede bir terbiyesizlik yapılıyorsa komple o cezayı hak ediyorlar elbette kapatılsın.
Biz böyle düşünüp doğrusu budur diye çıklıklar atarken maalesef onlar neredeyse çocukları suçlayacaktı 183 yıl ceza istenilen sapığa beraat verenlerle olacak iş değil tabii ki bunlar.
gündem de tuttuğunuz için teşekkürler.
Biz bir ufak yazar güruhuyuz. Elimizden gelen sadece bu olsa bile onların sesine kulak vermeli ve onları anlamalıyız.. Gündemden düşürülen bir konu haline getiriliyor ne yazık ki. Sanki ne var bunda yani düşüncesi söyleniliyor topluma..
Silben de gemi örneğine katılmayarak kesinlikle vakfın kapatılmasını ve sorumluların da en ağır cezaları almalarını istiyorum sadece sorumlular değil göz yuman her kesin de..
YanıtlaSilBen de zaten kapatılması gerektiği ve en ağır cezaların verilmesi taraftarıyım
SilEğer birileri çıkıp "bir kereden ne olacak?" demeseydi ve kılıç kalkanla olayı savunup örtbas etmeye kalkmasaydı olay bu noktalara gelmeyecekti. O basit ve hiçbir açıklaması olmayan sözlerden sonra hadisenin muhatapları değil vakıf tamamen hedef haline geldi. Ve didiklendi. Herkesin bildiği gibi vakfın kurucusundan bugüne kadar görev almış birçok isme kadar benzer konularda dedikodular yapılan reddiyeler çıktı ortaya. Şimdi vakfın belki faydalı işleri olmuş olsa da kimsenin umurunda değil. Bir kadın olarak, bir anne olarak bu ülkenin bir vatandaşı olarak üzerime düşen ne varsa yapmaya hazırım. Olay ilk gerçekleştiğinde devletin ilgili birimlerini mail yağmuruna tutmuştum mesela. Yani facebook ta arkadaşlara açık protesto yerine benim gibi yapanlar çoğalsa belki herşey farklı olurdu.
YanıtlaSilGemi örneğine gelince; suya atlar yüzerek gemiye ulaşırım 100 kişinin içinden o 1 tane pisliği alırım parça pinçik yapıp balıklara atarım. Sonra seslenirim "müsait bir yerde inecek var kaptan":)))
Sevgiler
Deli Kızın Bohçası sizi haftanın bloğu seçmiş, ziyarete geldim ve sizi takibe aldım.
YanıtlaSilBu vakfın kapatılması ve tüm sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması gerekir. Bu konu söz konusu olduğunda malesef gemi örneğine katılamayacağım. Masum olan, o kurumda durmaya devam etmez bence. Ve kalan çocukları kurtarmak için elinden geleni yapar.
Ve... Başınız sağ olsun, kaybınız için de çok üzüldüm :(
Sevgiler...
Mağdur olan bir çocuk değil tam 45 çocuk :( Ben de bu kurumun kapatılması gerektiğini düşünüyorum.Sema hanımın kendi çocuğunun başına böyle bir olay gelseydi acaba o kadar rahat konuşabilirmiydi?
YanıtlaSilBuna bir kere rastlanmış olması diyor.Bir kere rastlanmamış üç maymunu oynarken, 45 masum yavrulara rastlamış. :( Kurum ve çalışanları bu olaydan sorumludur diyorum ve Allah'a havale ediyorum tüm göz yumanları...
Bu saatten sonra bu ülke de istediğiniz kadar ses çıkaralım bir değeri olmayacak.Çünkü sosyal ağlarda o kadar asparagas habere inanılıp insanlar ayaklandı ki artık önemli,gerçek olaylar değerini kaybetti malesef.Olan yine masum çocuklara oldu.Hayatları bitti küçücük yaşta :( Bir umut yine ses olalım onlara belki sesimizi duyan olur...
Bence de kapatilmali ve tacizcilere agir cezalar gelmeli.
YanıtlaSilNe zaman bu hale geldik, getirildik.. Korkuyorum artık çocuklarımızın geleceğinden. Sebep olanların yatacak yeri yok...
YanıtlaSilbencede vakıf kapatılmalı böyle iğrenç olaylara meydan vermemeli
YanıtlaSil