Yine bir araştırma sonucu gösteriyor ki; 145 ülke arasında yapılan değerlendirmede kadın-erkek eşitliğinde Türkiye 130. sırada. 21. yüzyılda bu rakamlarla karşı karşıya olmak ne kötü. Erkek egemen bir toplumuz maalesef. Kız çocuklarının okutulmadığı, kadınların eşit şartlarda iş imkanı bulamadığı, baskı gördüğü bir toplumda bu rakamları nasıl değiştirebiliriz bilemiyorum. Aslında zaman zaman umut verici projelerle karşılaşıyoruz. Özellikle kız çocuklarının okutulması konusunda sivil ya da kamusal açıdan ciddi çalışmalar yapılıyor. Gönüllülerin destek verdiği çalışmalar umut verici. Yine de yer yer kız çocuklarının okutulmasında eşitlik sağlanamaya biliyor. Görünen o ki; bu konuda daha yürünecek çok yolumuz var. Ama kesinlikle kız çocuklarının okutulması, mutlaka meslek sahibi konumuna getirilmesi, kadınların çalışıp ayaklarının üzerine sağlam basabilecek duruma gelmesi gerektiği kanaatindeyim.
Peki kadınların gördüğü, neredeyse nüfusun yarısına tekabül eden fiziksel şiddet. Evde, sokakta, çocuklarının önünde vs... Cezasız, yaptırımsız karşılıksız kaldığı sürece korkarım böyle kadına şiddet istatistikleri almaya devam edeceğiz. Gönlümüz kadının hak ettiği değeri görmesinden yana. Mutlu, huzurlu, sağlıklı, eşit haklara sahip, değer gören, saygınlık kazanan kadın, topluma değer katar; iş yaşamına katkı sağlar, yenilikler getirir; gelecek nesillere mutlu, sevgi dolu, üretken, başarılı, doğru dürüst çocuklar yetiştirir.
Bunun için kamusal alanda daha fazla sosyal sorumluluk projelerine ağırlık verilirken; bireysel olarak da herkes üstüne düşeni yapmalı.Bazen küçük bir çocuğa uzanan el, umut olur, filizlenir, dal olur, meyve verir. Güzel yarınların inşası, bugünü doğru kullanmakla başlar. Kadının toplumda hak ettiği yeri alması dileğiyle...
Sibel Ordueri
Kadına şiddeti yine biz kadınlar engellemeliyiz.Erkek çocukları olduğunda onu ' ERKEK' gibi yetiştirmek yerine,sen erkeksin yaparsın.erkeksin döversin,erkeksin sana kimse birsey diyemez şeklindeki hitaplarla büyütüyorlar.Oysa erkeklik sadce bir cinsiyet farkıdır.Erkekleride kız gibi yetiştirceksin ki ilerde 'anneside dahil' kadına saygıyı öğrensin.Çok faydalı bir yazı olms.Elinize sağlk.
YanıtlaSilŞuan çalıştığım kurumda Kadına Yönelik Şiddetle ilgili mağdur kadınlarla ilgili bir çalışma yürütüyorum ve duruma dikkat çekmeniz çok iyi olmuş. Bu duruma maruz kalan kadınlarda gördüğüm tek şey korkuyor olmaları ve kendilerine güvenlerinin hiç kalmamış olması. Bunu yapan kişilerin de vicdani duyguları o kadar az ki acımıyorlar karşılarındakine.
YanıtlaSilKadına şiddet uygulayan erkekleri de kadınlar yetiştiriyor. Asıl korkunç olan durum bu. Kadınlar kendilerinden başlamalı toplumu değiştirmeye. Çünkü farkında değiliz ama kadının toplumun gelişiminde ki yeri erkekten daha önemli... İstatistikler yürek parçalıyor:( Kaleminize sağlık. Sevgiler...
YanıtlaSilÇok haklısınız. Bir annenin oğluna öğretmesi gereken en önemli şeylerden biri de kadınlara nasıl davranması gerektiğidir. Tabii bilinçli bir annenin doğru yönlendirmesiyle olacak şey bu.
SilKadına şiddet, bir zavallılık. Yine her şeyi göğüsleyen bir kadın ve şiddet uygulayan o uyguladığına maruz kalsaydı diz çöker yalvarırdı eminim!!!!
YanıtlaSilKimse kimseye şiddet uygulayamaz. Ne kadına ne çocuğa ne yaşlıya ne hayvanlara.
Ülkemizde bu duruma rastlamak mümkündür. Kadına şiddete hayır demekle ne yazık ki çözülmüyor. Buna göre bir yasa bir konun çıkarılmalı ve acımasız olmalıdır. İşte o zaman kadına şiddetin dindiğini düşünebilirim.
YanıtlaSilGenellikle dört duvar arasında yaşanan şiddeti kadın deşifre edemezse, ettiğinde ceza sistemi adam gibi işlemezse şiddet uygulaması kadına misliyle geri dönüyor maalesef.
YanıtlaSilDevrim gibi bir adım atmak lazım bu meselede.
Günümüzün en önemli sorunlarından biridir. Analar, tüm kadınlar toplumun bel kemiğidir. Erkekler hakkında bir yazım vardı. Yazdıktan sonra bile biraz rahatlamıştım. Bir defa, erkeklerin başarılı kadınlara karşı tuhaf tavırları oluyor. Bunu geçiyorum, şiddete uğrayıp canlarından olanlar, sakat kalanlar, artlarındaki mağdur çocuklar, bunların hepsi iç yarası olaylar. Ama bu zihniyetle daha da maruz kalınacağa benziyor. Kadın okumalı, meslek sahibi olmalı ve cesaretlendirilmeli.
YanıtlaSilMakalen çok anlamlıydı. Kalemine, düşüncelerine sağlık kızım...
Kural kaide yasa ceza hiçbiri cehaleti ve ruhsal rahatsızlıkları çözümleyemiyor malesef onlar sonuç olduktan sonrası için yada göz korkutma.. yapacak kişi için hiçbirşey engel olamıyor.. 0-6 yaş erkek yada kız çocuk yetiştirme için en kritik dönemler ne görüyorlarsa ne yaşıyorlarsa bilinçaltına kodluyorlar ve yetişkin oldukları dönem uyguluyorlar yani iş anne babada bitiyor
YanıtlaSilMalesef kadına şiddet konusunda ülkemiz diğer ülkerin içinde ilk sırada.
YanıtlaSilAnne ve baba olarak ufak yaşta çocuklarımızı eğitip erken yaştan öğretmeliyiz.
Küçük yaşta eğitimli olan bireyler kadına karşı ,şiddet uygulama oranları daha düşük oluyor .
Kaleminize sağlık. .
Kadına şiddet konusunu şimdiye kadar hep tek taraflı düşündüğümü fark ettim.
YanıtlaSilKocalarına cinnet geçirten kadınlar yok mudur mesela?
Ya da evlilikte üzerine düşen sorumlulukları yapmayan kadınlar?
Kocasını aldatan kadınlar?
Ben bu tür kadınlara inanın çok denk geldim. Özellikle evli olduğu halde başkalarıyla gizliden aşk yaşayanlar.
Sizce bu tür kadınlar hangi saygıyı hak ediyor? Kadına yönelik şiddeti incelerken nedenlerini de sorgulamamız gerekmez mi?
Bu gibi konularda yazmaya tereddüt etmeyin lütfen. Malesef kadına şiddet,tecavüz ve yine malesef çocuk istismarı ülkemizin kanayan yarası. Farkındalık yaratılması için gündeme taşınması gerekiyor. Yazınız için teşekkürler elinize sağlık. @bw
YanıtlaSil