Siber Zorbalık Klavye Kahramanlığı
İnternet çağındayız. Hayatımızın orta yerine ve belki de baş köşesine geldi oturdu internet. Seveni de sevmeyeni de, isteyeni de istemeyeni de bir şekilde tanıdı, alıştı ve bazı kavramları da onunla birlikte öğrenmeye başladı. Klavye kahramanlığı kavramı da internet sayesinde girdi hayatımıza. Bilgisayar başında oturup ahkam kesmek fakat iş icraata gelince hiç bir şeye yaramayan bir kahramanlık çeşidi bu.Daha fenası da var ki o da siber zorbalık. Siber zorbalığı klavye kahramanlığından daha vahim hale getiren şey ise, yerli yersiz atıp tutmak yerine direk olarak bir kişiyi veya kurumu hedef alıp dilediğince yazıp çizerek aşağılama, alaycılık ve hor görme, dışlama, hakaret etme, tehdit etme, iftira atma, sosyal medya hesaplarını ele geçirme, taciz etme gibi ciddi boyutlara varan saldırganlıklar içeriyor olması.Sosyal medya hesaplarının yorumlar bölümünde ciddi derecede siber zorbalık örnekleri görmek mümkün. Hiç kimsenin başka bir kimsenin haklarına böylesi bir saldırganlık tutumu içerisine girmesinin, eleştiri kisvesi altında hakarete varan sözler sarf etmesinin akla uygun hiçbir tarafı yok. Maalesef ki bu zorbalığın mağduru çoğunlukla çocuklar veya kadınlar. İnternet ve sosyal medya kullanımı çocuklar arasında da oldukça yaygın. Ailelerinin gözetimi altında değilse çocuklar ciddi derecede suistimale açık hale gelebiliyorlar. Bazen iyi niyetle başlatılan bir yardım kampanyası, bazen moral bulmak için açılmış olan hesaplar bile bu suistimalin kurbanı olabiliyor.
Aklıma hemen gelen iki örnek var. Biri belki de pek çoğunuzun bildiği, yardım kampanyası sonucu yurt dışında kalp nakli gerçekleşen minik yavrucuk. Annesi yaşadığı üzüntü ve yorgunluğu yetmezmiş gibi bir de uğradığı haksız saldırılar ve yorumlara karşı ayakta durmaya çalıştı; hala da çalışıyor. Yavrusunun tedavisi için maddi-manevi açıdan canını dişini takmış bir aileyi üzmeye kimin hakkı olabilir.
Bir diğeri ise 11 yaşında bir kız çocuğu. Geçirdiği trafik kazası sonucu bir ayağını kaybetmiş, defalarca ameliyat olmuş, moral kazanmak için bir sosyal medya hesabı açmış, cıvıl cıvıl, umut dolu, hayat dolu bir güzeller güzeli. Onun ve ailesinin bu ayakta durma ve güçlü olma azmini, umudunu, neşesini kıskanıyor olabilir mi insanlar diye düşünüyorum. Ailenin o yaştaki bir çocuğun gözündeki ışığı söndürmeden yaşadığı zorlukları aşması için büyük gayret gösterdikleri belli. Ama yok işte! Siber zorbalara yaranamıyorlar. Haksız eleştirilere uğruyorlar zaman zaman. Ve o yaştaki bir kız çocuğu insanlara açıklama yaparken, ailesini savunmaya çalışırken buluyor kendini. Halbuki amacı evinde ve yatağındayken geçirdiği zamanları sevdikleriyle, sevenleriyle birlikte paylaşarak belki de daha kolay üstesinden gelmektir zorlukların.
Ailelere büyük görevler düşüyor bu noktada. Özellikle çocukları korumak gerek teknolojinin ve internetin zararlarından. Çocukluk ve ergenlik dönemleri oldukça hassas dönemlerdir. İnanıyorum getirilecek yasal düzenlemeler ile siber zorbalığın önüne geçilecektir günün birinde. Ama özellikle çocukların ve ergenlik çağındaki gençlerin içinde açılan yaralar daha uzun yıllar etkisini sürdürebilir. Veya şuursuzca insanların hayatları, yaşam biçimleri, hayat mücadeleleri, ailevi hassasiyetlerine karşı yapılan saldırılar büyük travmalara sebebiyet verebilir. İnternet ortamı, sosyal medya eli tuşlara basan herhangi bir kişinin dilediğini yapma, istediğini söyleme, kişilere saldırma hakkını vermiyor kesinlikle. İnsanlar fikirlerini elbette ki paylaşabilirler. Ama mutlaka başkalarının hassasiyetlerine, özel yaşam alanlarına, kişilik haklarına özen göstererek yapılmalıdır bu. Bu konuda toplum bilinci oluşması temennim. Özellikle pek çok ünlünün veya fazla takipçisi olanların bu konuya dikkat çeken paylaşımlar yaptığına şahit oldum. Gerekli yasal düzenlemeler getirilinceye kadar toplum bilincine katkı sağlamanın faydalı olacağı kanaatindeyim.
Ayrıca ebevynler için siber zorbalık hakkında daha kapsamlı bilgi almak isterseniz; Siber Zorbalık Rehberi sizler için faydalı olacaktır.
Yazar Hakkında: Merhabalar. Adım Nahide Zereyak. En Nefis Tariflerim Blogun sahibesi ve yazarıyım. İşletme fakültesi mezunuyum. Adana'da yaşıyorum. 3 çocuğumun annesi ve mufağımızın aşçısıyım. Mutfağımda pişenleri okuyucularımla da paylaşmak benim hobim. Yanı sıra hayata dair pek çok konuda sizlerle birlikte olmak için Sosyal Medya Kafe'deyim...
Siber Zorbalık Klavye Kahramanlığı Makalemi Beğendiyseniz,Aşağıdaki Sosyal Ağ Butonları Sayesinde Paylaşabilirsiniz.
💕⃕
İşte sosyal medyanın kötü taraflarından biri. İnandırıcılığı olmayan bilgiler, haksız eleştiriler, yersiz iftiralar, özel hayata saygısızlık ve hızlı tüketim. Teknoloji hayatı kolaylaştırdığı evet ama birbirimize olan sevgi ve saygımızı, yardımseverliğimizi, kişisel hayata özen göstermeyi bitirdi. Sosyal medya nasıl kullanılmalıdır? Hangi yaştan itibaren sosyal medya da olunmalıdır? Aileler çocuklarını nasıl yönlendirmelidir? gibi genel sorunları çözmek için eğitimler verilmelidir. Çağ değiştikçe eğitim sistemi de buna uygun olarak değişmelidir. Elinize sağlık
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum. Sosyal medya bu kadar hayatın içinde ve bu kadar da etkinse, mutlaka eğitim sisteminde de yeri olmalı.
SilÇok teşekkür ederim yorumunuz için.
Sevgilerimle..
Siber zorbalığın farklı bir yönünü vermişsin. Geçen "Sezgi" davasını okudun mu bilmiyorum. Facebooktan arkadaş olma niyetiyle yaklaşan canavar, onu öldürmüş. Hem de korkunç bir şekilde. Gün geçmiyor ki bir haber okumayalım; siber zorbalıkla ilgili. Y
YanıtlaSilBen yetişkinken bir kaç defa düşünüyorum bana yazanlara, cevap verirken.
Ben özellikle çocuk-genç parametresinin yeniden düzenlenmesinden yanayım.
Böyle haberleri duydukça insan kahroluyor. Ebeveynlere de büyük görevler düşüyor bu noktada. Bazen de kontrolü sağlayamaya biliyorlar. Ve ne yazık ki sonuç ortada. Çok üzücü..
SilToplum bilincinin artması ve caydırıcı cezaların uygulanmasından yanayım.
Çok teşekkürler yorumunuz için.
Sevgilerimle..
Bir instagram fenomeninin başına da henüz hamile iken inşallah çocuğun düşer diye yorum yazmışlardı o kadar üzüldüm ki yani o annenin psikolojik durumu ne olmuştur insan ister istemez etkilenir böyle bir yorum karşısında. Bazı insanlar rahatsız, insanları üzmek onların hoşuna gidiyor eğlenceleri olmuş artık. Ne yaparsak yapalım bu hastalıklı beyinleri kaldıramayız. Bilinçli yapanlara da Allah akıl fikir versin diyorum
YanıtlaSilBir insan bir insana nasıl olur da bu sözleri söyleyebilir anlayamıyorum. Gündelik hayata uyarlamaya çalışıyorum olmuyor. Ha elbette ki böyle insanlar vardır mutlaka sözlerine dikkat etmeden, patavatsızca konuşan. Ama nasıl oluyorsa oluyor; sosyal medyada daha bir cüretkar oluyorlar maalesef.
SilYorumunuz için çok teşekkür ediyorum.
Sevgilerimle..
İnternet dünyasının en kötü yönlerinden biri siber zorbalık.Siber zorbalığı alışkanlık haline getirmiş kişilerin bence kendileri ile sorunları var.Bu bir çeşit psikolojik hastalık.Karşı tarafın yüzüne söyleyemeyeceği cümleleri klavye kahramanlığı yaparak yazanların tedavi edilmesi gerekiyor.Saldırgan kişi yapısı bir hesabından saldırmakla kalmıyor.Sosyal medya hesaplarının hepsine yazdıklarını kopyalayıp yapıştırıyor.Bir de karşı taraf cevap verince sanki hiç bir şey yazmamış gibi karşı tarafı suçlu durumuna düşürenleri de gözlemliyorum.Zeytinyağı gibi üste çıkma durumları var.Ne diyelim Allah vicdan,merhamet,akıl fikir versin.
YanıtlaSilEmeklerine sağlık canım.
Aslında hep mağdur edilen tarafından bakıyoruz olaya. Mağdur edilen için üzülüyoruz. Ama asıl mağdur edene bakmak gerek. Bir insanın klavye başına geçip böyle saldırgan tutumlar sergilemesi içler acısı. Ve aynı tavırla devam edip dediğin gibi zeytinyağı gibi üste çıkana kadar devam ediyor bu durum. Ve mağdur kişi de bir noktadan sonra pes ediyor çünkü o kişiyle aynı perdeden konuşamıyor.
SilEğitimin, kitap okumanın, iletişimin, sevginin, saygının öneminden her fırsatta söz ettiğimiz şu çağda, hala bu gibi olayların yaşanıyor olması çok üzücü.
Çok teşekkür ederim..
Sevgilerimle..
Sevgili Nahide ne guzel yazmissin kuzum eline yuregine saglik.katilmamak mumkun degil.
YanıtlaSilDogru kullanmak adina ne yaparsak yapalim. kotu kullanim sosyal medyanin her alaninda çığ gibi büyüyor cok üzücü.
Bunlari da gördükçe kullanmaktan sogudum desem yeri:(
Görüp de üzülüyoruz gerçekten. Ve elinden bir şey gelmeyip, hiçbir şey yapamayınca insan soğuyup uzaklaşıyor dediğiniz gibi.
SilÇok teşekkür ederim yorumunuz için.
Sevgilerimle..
Çok gü bir yazı. Ne ara bu kadar kötü olduk biz
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.. Maalesef öyle..
SilSevgilerimle..