Sevgili Karamacalarım blogunun yazarı +Dilek Eren ve Sevgili Renkli Pasta Sepeti yazarı +nahide zereyak Sosyal Medya Kafe'yi "Ben Küçükken" mimine davet etmişler sağ olsunlar.Kendilerine davetleri için çok teşekkür ediyorum.Farklı Blogger arkadaşlarımda da bu mimi keyifle okudum.İnsana terapi gibi geliyor.Ben küçükken mimi için yazacaklarımı elimden geldiğince kısa tutmaya çalışacağım.Benim çocukluğum 80'li 90'lı yıllara denk geldi.Sizlere aklımda yer eden güzel anılarımı paylaşmak istiyorum.
Annem ve babam İzmir'de çalıştıklarından dolayı 7 yaşına kadar (yani okula başlayıncaya kadar)çocukluğum rahmetli anneannemin yanında geçti.Ayvalık-Altınova'da anneannemin kocaman bir bahçesi vardı.Bahçe meyve ağaçları ve rengarenk çiçeklerle doluydu.Her sabah anneannemle bahçeyi sular,süpürürdük.Çocukluk arkadaşlarımla çamurdan tencereler,tabaklar yapıp kendi çapımızda evcilik oynardık.Oyuncak kelimesi benim çocukluğumda bir lükstü.Özellikle etten ve saçlı bebekler.Almanya'da yaşayan teyzem gelirken 1 tane saçlı ,etten bebek getirmişti.Onu elimden hiç düşürmezdim.Küçük fotoğraflarımın hepsinde bu bebekle çekilmiş pozlarım var.💃
Bahçede kiraz ve erik ağaçlarının tepesinde gezerdim.Ağaçtan yediğim meyvelerden dolayı karnımın ağrıdığı çok günler oldu lakin yine de ertesi gün ağaç tepelerinden inmezdim.😀 Bahçenin ortasında kocaman bir ceviz ağacı vardı.Cevizlerin yeşil kabukları ile ellerimizi boyar ,kına rengini alınca sevinirdik.Doğum günlerimi hiç bir zaman atlamazdı rahmetli anneannem.Arkadaşlarımla bahçede doğum günlerimi kutlardık.
Rahmetli anneannem ile favori gezmemiz Ayvalık sahili ve Cunda adasıydı.Vapurla Cunda adasına geçer balık ekmek yer ardından gezerdik.Ayvalık sahiline döndüğümüzde ise bir pastane de oturur pasta yer ,limonata içerdik.O zaman yediğim pasta ve balık ekmeğin tadı hala damağımda sanki. 😋 Limonata da ayrı lezzetli gelirdi bana.Anneannem de geçen çocukluğumda aklımda kalan anılarımdan biri de bayram sabahları.Her bayram sabahı yastığımın altında para bulur sevinirdim.Büyük dayım ve anneannem dedemin koyduğunu söylerdi.Dedem yaşamıyordu ,ama dedemin koyduğuna inanırdım.😳
Bir de bayramlarda alınan elbiselerimi ve ayakkabılarımı yatağımın baş ucuna sandalye üzerine koyardım.Sabah olmak bilmezdi heyecandan.😇
Büyük dayımın ekmek fırını vardı.Her gün gider 10 lira isterdim dayımdan.O da beni hiç kırmaz her gün verirdi.O 10 lira sanki hiç bitmezdi.Leblebi tozu,pötibör bisküvi arası lokum ,sakız ve sade gazoz aldığım başlıca yiyeceklerimdi.Bir de evde yapılan domates ve biber salçasını ekmeğime sürer, bahçede hem oynar hemde yerdim.O salçalı ekmek o kadar lezzetli gelirdi ki bana.💕Gece yarıları kalkıp rahmetli anneanneme pirinç lapası yaptırdığım geceleri de çok net hatırlıyorum.Anneannem ve büyük dayım bana çok düşkündü bir dediğim iki olmazdı.Orada geçirdiğim çocukluk dönemi benim için her zaman özeldir.Tek üzüntüm annem,babam ve abimi bayramları ve yazları görüyor olmaktı.😰
Okula başladığımda İzmir'e annemle babamın yanına geldim.Ortama alışmam zor oldu.Okuldan gelir gelmez ödevlerimi yapar sokağa çıkardım.Sokaktan eve dönüşüm akşam ezanını bulurdu.Evlerin kapı önlerine serdiğimiz kilimler ve evden getirdiğimiz tabak,bardak,kaşık ,yiyeceklerle evcilik oynardık.💁🙆
En çok oynadığımız oyunların başında da yere tebeşirle çizdiğimiz sek sek oyunumuzdu.Gazoz kapaklarını toplayıp onları taşla vurarak oynadığımızı hatırlıyorum.İp atlamak,saklambaç oynamak ve yine bulduğum ağacın tepesine çıkmak bana çok büyük keyif veriyordu.💃
Ortaokul yıllarımda da favorimiz bisiklet kiralayıp mahalle turuna çıkmaktı.O zamanlar bisikletinin olması da bir lükstü.Sonraları eve motosiklet geldi.Babam motor kullanmayı 1 günde bana öğretti.Öğrettiği iyi mi ? oldu yoksa kötü mü ? oldu bilmiyorum ama bu macera en sevdiğim türdendi.Evden her gün motoru kaçırıp geziyordum.(yaşım 12-13) Motorun benzini bittiğinde elimle veya pedallarını çevirerek eve getirdiğim çok günler oldu.😀
Evde kaldığım zamanlar da ise bol bol çizgi film izlerdim.Susam sokağı ,ninja kaplumbağalar,şeker kız candy ,şirinler ve clementine en sevdiğim çizgi filmlerdi.
Barış Manço'nun 7'den 77'ye programında adam olacak çocuk köşesinde olmayı her zaman hayal etim.Barış Manço'nun çocuklarla çocuk olması çok güzeldi.Mekanı cennet olsun...
Dizi film kuşağında Alf, Bizim ev (fuul house) dizilerini severek izlerdim.
Tabi ki benim ve arkadaşlarımın favori dizisi TRT1 kanalında yayınlanmış olan Meksikalıların dünyaca ünlü çocuk dizisi vardı.Okulda sabahçı isek bu diziyi kaçırmadığımız için sevinirdik.Öğlenci olduğumuz da ise bu dizinin başlarını kaçırdığımız için üzülürdük.Yine hatırladığım tatil günlerinde bu diziyi seyretmek için sokakta isek yere çizgi çizdiğimiz bir yer vardı.Güneş çizginin üzerine geldi ise hemen evlere koşar bu diziyi izlerdik.Çünkü dizi başlamak üzereydi. 😊 O zamanlar televizyonla burun burun olmak onlara daha mı yakın hissettiriyordu bilmiyorum ama hep televizyonu dibinden izlerdim.Bu dizi başladığında benim için dünya dururdu adeta.🙇 Dizinin adı Atlıkarınca idi.Orijinal adı " Corrusel " olan bu diziyi kimler izledi ? hatırlayanlar var mı? merak ediyorum.
Şimdi elimde sihirli bir değnek olsa yeniden çocuk olmak isterdim.Ve güzel geçen çocukluğumun benzer şekilde çocuklarımın da yaşamasını isterdim.Rahmetli annemin,anneannemin ve dedemin de şuan hayatta olmalarını çok isterdim.Onların yokluğu sol yanımda yanan bir alev.Mekanları cennet olsun...
Ben küçükken mimine
+bahce perim +Şirin Kanatlar
+birgül erdogan +hatice yazıcı
+Dilek Dilek +Gulsah Meral +Rakhaef Kefren 'i
ve bu mimi okuyup ,yazmak isteyen herkesi davet ediyorum.💓
Kucak dolusu sevgiler💕
Sibel Ordueri
Annem ve babam İzmir'de çalıştıklarından dolayı 7 yaşına kadar (yani okula başlayıncaya kadar)çocukluğum rahmetli anneannemin yanında geçti.Ayvalık-Altınova'da anneannemin kocaman bir bahçesi vardı.Bahçe meyve ağaçları ve rengarenk çiçeklerle doluydu.Her sabah anneannemle bahçeyi sular,süpürürdük.Çocukluk arkadaşlarımla çamurdan tencereler,tabaklar yapıp kendi çapımızda evcilik oynardık.Oyuncak kelimesi benim çocukluğumda bir lükstü.Özellikle etten ve saçlı bebekler.Almanya'da yaşayan teyzem gelirken 1 tane saçlı ,etten bebek getirmişti.Onu elimden hiç düşürmezdim.Küçük fotoğraflarımın hepsinde bu bebekle çekilmiş pozlarım var.💃
Bahçede kiraz ve erik ağaçlarının tepesinde gezerdim.Ağaçtan yediğim meyvelerden dolayı karnımın ağrıdığı çok günler oldu lakin yine de ertesi gün ağaç tepelerinden inmezdim.😀 Bahçenin ortasında kocaman bir ceviz ağacı vardı.Cevizlerin yeşil kabukları ile ellerimizi boyar ,kına rengini alınca sevinirdik.Doğum günlerimi hiç bir zaman atlamazdı rahmetli anneannem.Arkadaşlarımla bahçede doğum günlerimi kutlardık.
Rahmetli anneannem ile favori gezmemiz Ayvalık sahili ve Cunda adasıydı.Vapurla Cunda adasına geçer balık ekmek yer ardından gezerdik.Ayvalık sahiline döndüğümüzde ise bir pastane de oturur pasta yer ,limonata içerdik.O zaman yediğim pasta ve balık ekmeğin tadı hala damağımda sanki. 😋 Limonata da ayrı lezzetli gelirdi bana.Anneannem de geçen çocukluğumda aklımda kalan anılarımdan biri de bayram sabahları.Her bayram sabahı yastığımın altında para bulur sevinirdim.Büyük dayım ve anneannem dedemin koyduğunu söylerdi.Dedem yaşamıyordu ,ama dedemin koyduğuna inanırdım.😳
Bir de bayramlarda alınan elbiselerimi ve ayakkabılarımı yatağımın baş ucuna sandalye üzerine koyardım.Sabah olmak bilmezdi heyecandan.😇
Büyük dayımın ekmek fırını vardı.Her gün gider 10 lira isterdim dayımdan.O da beni hiç kırmaz her gün verirdi.O 10 lira sanki hiç bitmezdi.Leblebi tozu,pötibör bisküvi arası lokum ,sakız ve sade gazoz aldığım başlıca yiyeceklerimdi.Bir de evde yapılan domates ve biber salçasını ekmeğime sürer, bahçede hem oynar hemde yerdim.O salçalı ekmek o kadar lezzetli gelirdi ki bana.💕Gece yarıları kalkıp rahmetli anneanneme pirinç lapası yaptırdığım geceleri de çok net hatırlıyorum.Anneannem ve büyük dayım bana çok düşkündü bir dediğim iki olmazdı.Orada geçirdiğim çocukluk dönemi benim için her zaman özeldir.Tek üzüntüm annem,babam ve abimi bayramları ve yazları görüyor olmaktı.😰
Okula başladığımda İzmir'e annemle babamın yanına geldim.Ortama alışmam zor oldu.Okuldan gelir gelmez ödevlerimi yapar sokağa çıkardım.Sokaktan eve dönüşüm akşam ezanını bulurdu.Evlerin kapı önlerine serdiğimiz kilimler ve evden getirdiğimiz tabak,bardak,kaşık ,yiyeceklerle evcilik oynardık.💁🙆
En çok oynadığımız oyunların başında da yere tebeşirle çizdiğimiz sek sek oyunumuzdu.Gazoz kapaklarını toplayıp onları taşla vurarak oynadığımızı hatırlıyorum.İp atlamak,saklambaç oynamak ve yine bulduğum ağacın tepesine çıkmak bana çok büyük keyif veriyordu.💃
Ortaokul yıllarımda da favorimiz bisiklet kiralayıp mahalle turuna çıkmaktı.O zamanlar bisikletinin olması da bir lükstü.Sonraları eve motosiklet geldi.Babam motor kullanmayı 1 günde bana öğretti.Öğrettiği iyi mi ? oldu yoksa kötü mü ? oldu bilmiyorum ama bu macera en sevdiğim türdendi.Evden her gün motoru kaçırıp geziyordum.(yaşım 12-13) Motorun benzini bittiğinde elimle veya pedallarını çevirerek eve getirdiğim çok günler oldu.😀
Evde kaldığım zamanlar da ise bol bol çizgi film izlerdim.Susam sokağı ,ninja kaplumbağalar,şeker kız candy ,şirinler ve clementine en sevdiğim çizgi filmlerdi.
Barış Manço'nun 7'den 77'ye programında adam olacak çocuk köşesinde olmayı her zaman hayal etim.Barış Manço'nun çocuklarla çocuk olması çok güzeldi.Mekanı cennet olsun...
Dizi film kuşağında Alf, Bizim ev (fuul house) dizilerini severek izlerdim.
Tabi ki benim ve arkadaşlarımın favori dizisi TRT1 kanalında yayınlanmış olan Meksikalıların dünyaca ünlü çocuk dizisi vardı.Okulda sabahçı isek bu diziyi kaçırmadığımız için sevinirdik.Öğlenci olduğumuz da ise bu dizinin başlarını kaçırdığımız için üzülürdük.Yine hatırladığım tatil günlerinde bu diziyi seyretmek için sokakta isek yere çizgi çizdiğimiz bir yer vardı.Güneş çizginin üzerine geldi ise hemen evlere koşar bu diziyi izlerdik.Çünkü dizi başlamak üzereydi. 😊 O zamanlar televizyonla burun burun olmak onlara daha mı yakın hissettiriyordu bilmiyorum ama hep televizyonu dibinden izlerdim.Bu dizi başladığında benim için dünya dururdu adeta.🙇 Dizinin adı Atlıkarınca idi.Orijinal adı " Corrusel " olan bu diziyi kimler izledi ? hatırlayanlar var mı? merak ediyorum.
Şimdi elimde sihirli bir değnek olsa yeniden çocuk olmak isterdim.Ve güzel geçen çocukluğumun benzer şekilde çocuklarımın da yaşamasını isterdim.Rahmetli annemin,anneannemin ve dedemin de şuan hayatta olmalarını çok isterdim.Onların yokluğu sol yanımda yanan bir alev.Mekanları cennet olsun...
Ben küçükken mimine
+bahce perim +Şirin Kanatlar
+birgül erdogan +hatice yazıcı
+Dilek Dilek +Gulsah Meral +Rakhaef Kefren 'i
ve bu mimi okuyup ,yazmak isteyen herkesi davet ediyorum.💓
Kucak dolusu sevgiler💕
Sibel Ordueri
Devamını Oku »