Yeniden Merhaba
Bugün yine Hüzün Sarısı saptamalar ile buradayım. Yine yaşadıklarım ve gözlemlerin sonucu bende biriken bir konudan bahsedeceğim, blogger ve takipçi ilişkisi.
İki yılı doldurdum aktif blog yazarlığında, yani çok büyük bir geçmişim yok. Ancak uzun yıllardır blog okurum her konuda. Taa oralardan başlar gözlemler izlenimler. Son bir yıldır da takipçilerimle ciddi diyalog içindeyim ve tabi blog yazarı arkadaşlarım, tanıdıklarımla da.
Örnek alınacak ilişkiler de görüyorum tam tersi olanları da. Örnek bloggerları bu anlamda tebrik ediyorum ancak bu yazım diğer bölümle ilgili. Yani takipçisi ile bir türlü iletişim kuramayanlarla.
Aslında konuyu örneklerle açıklasam ve payı olan üzerine alınsa ne güzel olur değil mi? Hem bloggerlar hem takipçiler. Başlayalım o halde:)
Özellikle ürün tanıtan, yemek tarifi yayınlayan bloggerlara çok soru gelir. Düzgün sorulanlar çoğunlukta olsa da abuk sorma şekilleri ile karşımıza çıkar bazı takipçilerimiz. Mesela selam sabah demeden merhaba demen çat diye soru gelir "buna soğan koymadın mı?" veya "kaç derecede pişecek yazmamışsın?" başka örnekler de vereyim. "nerde satılıyor?" gibi "sen mi satıyorsun?" gibi veya "ben de kullandım çok kötü bu şampuan niye yalan söylüyorsun?" gibi. Şimdi bu gibi kaba ve saçma sapan sorulara ben "Merhaba" diyerek giriş yapıyorum ve cevaplıyorum. Asla hitap ederken onlar gibi "sen" demiyorum "siz" diyorum mesajlaşmanın veya yorumlaşmanın sonunda teşekkür ederek bitiriyor mecburen. Yani o noktaya getiriyorum. Benim beğendiğim şampuanı onun beğenmemesinin sebebinin saç yapısı farkından veya beklentilerle alakalı olabileceğini izah ediyorum. Takipçilerin sağlıklı cevaplar alabilmesi için biraz daha düzgün sormaları gerkiyor sorularını sanıyorum.
Bloggerların da bu anlamda dikkatimi çeken tutumları var tabi. Paylaşım altındaki yorumları bakıyorum. Bazıları bir kısmını cevaplamış bazıları hiç birini cevaplamamış. Bloglarında da durum aynı. Hele bazı bloglarda, diyelim ki 15 yorum var, blog sahibi bunun 3 tanesini yanıtlamış ama sıralı değil seçerek! Bu nasıl bir saygısızlıktır anlamadım. Samimi olduğu insanların sorusuna "canım-cicim-börtü böceğim" diye cevap vermiş diğerlerine tek kelime yok. İyi de takipçi varsa blogger vardır. Bir noktaya geldiyse eğer o takipçiler sayesinde, sizce de öyle değil mi?
Son zamanlarda instagramdan mesajlar almaya başladım, yaklaşık 1 aydır günde en az iki DM geliyor. Çeşitli sorular var paylaştığım ürünlerle ilgili. Hepsine yanıt veriyorum. Bunlardan en az 10 tanesi bana şunu dedi "cevap vereceğinizi düşünmemiştim çok teşekkür ederim". Bu neden sizce? Çünkü bazı bloggerlar ürünü tanıtıp soruları cevapsız bırakıyorlar. O zaman da gerçek takipçiler gidiyor, sahte takipçi ve beğenileri ile başbaşa kalıyorlar. Bloglarda da cevap alamayan bir daha uğramıyor normal olarak.
Bir önemli konuda çekilişler. Blogger çekilişi paylaşır ve şöyle bir not yazar "çekiliş hesapları katılamaz" sonra bakarsınız instagram profiline bir çok çekilişe katılmış. Ne oldu şimdi? Ne biliyorsun da ne düşünüyorsun da böyle bir şart ekliyorsun? Çekiliş hesabı diyorsun, o da gerçek bir insan sadece fazla çekilişe katılıyor. Ne olmuş yani?
Bana kalırsa ilişkileri saygı çerçevesinde tutarsak daha verimli olur yaptığımız iş. Hem blogger hem takipçi açısından.
Sizin fikriniz nedir?
Yazar Hakkında:Nihal Yeşiltaç Oran. İstanbul'da yaşıyor ve çalışıyorum. Bir müzik yapım firmasının basın ve halkla ilişkilerini yürütüyorum. Mesam üyesiyim. Uzun yıllardır köşe yazarlığı yapıyorum. Hüzün Sarısı isminde bir yaşam blogum var. Evliyim iki evlada sahibim. Az uyuyup çok çalışanlardanım.
Bugün yine Hüzün Sarısı saptamalar ile buradayım. Yine yaşadıklarım ve gözlemlerin sonucu bende biriken bir konudan bahsedeceğim, blogger ve takipçi ilişkisi.
İki yılı doldurdum aktif blog yazarlığında, yani çok büyük bir geçmişim yok. Ancak uzun yıllardır blog okurum her konuda. Taa oralardan başlar gözlemler izlenimler. Son bir yıldır da takipçilerimle ciddi diyalog içindeyim ve tabi blog yazarı arkadaşlarım, tanıdıklarımla da.
Örnek alınacak ilişkiler de görüyorum tam tersi olanları da. Örnek bloggerları bu anlamda tebrik ediyorum ancak bu yazım diğer bölümle ilgili. Yani takipçisi ile bir türlü iletişim kuramayanlarla.
Aslında konuyu örneklerle açıklasam ve payı olan üzerine alınsa ne güzel olur değil mi? Hem bloggerlar hem takipçiler. Başlayalım o halde:)
Özellikle ürün tanıtan, yemek tarifi yayınlayan bloggerlara çok soru gelir. Düzgün sorulanlar çoğunlukta olsa da abuk sorma şekilleri ile karşımıza çıkar bazı takipçilerimiz. Mesela selam sabah demeden merhaba demen çat diye soru gelir "buna soğan koymadın mı?" veya "kaç derecede pişecek yazmamışsın?" başka örnekler de vereyim. "nerde satılıyor?" gibi "sen mi satıyorsun?" gibi veya "ben de kullandım çok kötü bu şampuan niye yalan söylüyorsun?" gibi. Şimdi bu gibi kaba ve saçma sapan sorulara ben "Merhaba" diyerek giriş yapıyorum ve cevaplıyorum. Asla hitap ederken onlar gibi "sen" demiyorum "siz" diyorum mesajlaşmanın veya yorumlaşmanın sonunda teşekkür ederek bitiriyor mecburen. Yani o noktaya getiriyorum. Benim beğendiğim şampuanı onun beğenmemesinin sebebinin saç yapısı farkından veya beklentilerle alakalı olabileceğini izah ediyorum. Takipçilerin sağlıklı cevaplar alabilmesi için biraz daha düzgün sormaları gerkiyor sorularını sanıyorum.
Bloggerların da bu anlamda dikkatimi çeken tutumları var tabi. Paylaşım altındaki yorumları bakıyorum. Bazıları bir kısmını cevaplamış bazıları hiç birini cevaplamamış. Bloglarında da durum aynı. Hele bazı bloglarda, diyelim ki 15 yorum var, blog sahibi bunun 3 tanesini yanıtlamış ama sıralı değil seçerek! Bu nasıl bir saygısızlıktır anlamadım. Samimi olduğu insanların sorusuna "canım-cicim-börtü böceğim" diye cevap vermiş diğerlerine tek kelime yok. İyi de takipçi varsa blogger vardır. Bir noktaya geldiyse eğer o takipçiler sayesinde, sizce de öyle değil mi?
Son zamanlarda instagramdan mesajlar almaya başladım, yaklaşık 1 aydır günde en az iki DM geliyor. Çeşitli sorular var paylaştığım ürünlerle ilgili. Hepsine yanıt veriyorum. Bunlardan en az 10 tanesi bana şunu dedi "cevap vereceğinizi düşünmemiştim çok teşekkür ederim". Bu neden sizce? Çünkü bazı bloggerlar ürünü tanıtıp soruları cevapsız bırakıyorlar. O zaman da gerçek takipçiler gidiyor, sahte takipçi ve beğenileri ile başbaşa kalıyorlar. Bloglarda da cevap alamayan bir daha uğramıyor normal olarak.
Bir önemli konuda çekilişler. Blogger çekilişi paylaşır ve şöyle bir not yazar "çekiliş hesapları katılamaz" sonra bakarsınız instagram profiline bir çok çekilişe katılmış. Ne oldu şimdi? Ne biliyorsun da ne düşünüyorsun da böyle bir şart ekliyorsun? Çekiliş hesabı diyorsun, o da gerçek bir insan sadece fazla çekilişe katılıyor. Ne olmuş yani?
Bana kalırsa ilişkileri saygı çerçevesinde tutarsak daha verimli olur yaptığımız iş. Hem blogger hem takipçi açısından.
Sizin fikriniz nedir?
Yazar Hakkında:Nihal Yeşiltaç Oran. İstanbul'da yaşıyor ve çalışıyorum. Bir müzik yapım firmasının basın ve halkla ilişkilerini yürütüyorum. Mesam üyesiyim. Uzun yıllardır köşe yazarlığı yapıyorum. Hüzün Sarısı isminde bir yaşam blogum var. Evliyim iki evlada sahibim. Az uyuyup çok çalışanlardanım.
Devamını Oku »