27 Mayıs 2015 Çarşamba

İnternetin Bize Yaptıkları- İnternet Bağımlılığı!

27 Mayıs 2015 Çarşamba
internet-bagimliligi Merhaba
Bugün toplumca yaşadığımız bir sorundan bahsetmek, bu konuda dertleşmek istedim sizlerle. İnternetin bize yaptıkları ve internet bağımlılığı!
İnternet hayatımıza gireli ne kadar zaman oldu bilmiyorum ama son yıllarda ciddi sorunlara yol açmaya başladı. Ben yine size örneklerle açmak istiyorum konuyu.
Geçen gün facebook haber kaynağıma bir video düştü, izledim. Videoda bir kadın elinde telefon, diğer elinde küçük bir kız çocuğu yolda yürüyorlar. Kadının gözü ve parmakları telefonda sürekli bişeyler yazıp gülümsüyor. Çocuk ise sağa sola bakınarak yürüyor, annesi olduğunu tahmin ettiğim kadının elinde. Sonra kadın öyle bir coşuyor ki diğer elini de telefon için kullanınca çocuk boşta kalıyor başlıyor gelişi güzel yürümeye. Anne hala telefonla samimi. Bir tabela görünüyor karede, çocuk tehlikeli bir alana girdi. Ve ben kapattım videoyu sonunda herşey olabilirdi. Bu elbette bir kurgu ama bunu yapan insanlar olduğunu görüyoruz biliyoruz. Dolayısı ile internet bağımlısı olmuş ebeveynlerin çocukları ciddi risk altında.
Hemen kendimden bir örnek vereyim. Diyelim ki evde yemek yapıyorum mesaj bildirimi geldi. Facebook,whatsapp veya sms. Yemeği tek elle yapmaya devam eder o mesaja cevap veririm. Kim olursa olsun bekletmem "aman sonra yazarım, beklesin" demem. Başkaları bunu keyfi yapıyor ama ben yapamıyorum. Bu da benim kusurum olsun.
İnternet yüzünden dağılan evlilikleri de görüyoruz değil mi? Okuyoruz dinliyoruz. Buna ailece eski bir komşumuzun oğlu ve gelininde şahit olduk.. Kadının eşi alkol alıyor, bazen çalışıyor bazen çalışmıyor. Karısına karşı inanılmaz ilgisiz. Kadın boşlukta. Bu durumda bir kadının ne yapması gerekir? Mücadele edebilir mesela. Şu internette konu ile ilgili ne yazılar var açar okur vs. Mücadele ile olmadı mı? Ya bu şekilde kabul eder, sindirebiliyorsa veya boşanır. Sonra da ne hali varsa görür. Ama bu hanımefendi başka bir yol seçti. Hani şu aşklı meşkli facebook grupları var ya, onlardan birine katılmış orada kadın erkek arkadaşlar edinmiş ama hepsi yazışma ile yani sanal. Grubun ekran görüntüleri geldi bana. İnanmazsınız bütün üyelerin profil fotoğrafı çiçek, böcek manzara taraftar amblemi. İşte bu hatun onlardan biri ile özel sohbet edip aşık oluyor! Ne kadar empati kurmaya çalışsam da, insanın görmediği birine aşık olma ihtimalini düşünemiyorum. Belki ruh, fiziksel görüntüden daha önemli ama sadece yazılanlara bakarak, hakkında hiç bir şey bilmediği birine nasıl aşık olur insan? Hikayeye dönelim bahse konu kadın başlıyor telefonuna şifre koymaya ve telefonunu sürekli cebinde taşımaya. En sonunda bir akşam eşi eve geliyor, evde perdeler dahil tek eşya yok. Kadın almış herşeyi kaçmış internetten tanıştığı daha evvel hiç görmediği bir adama. Üstelik başka bir şehire. İşin sonu mu? Gittiği şehirde neler oldu neler yaşadı bilemeyiz ama çantası ile tek başına geri döndüğünü duyduk. Eşi onu boşadı ama çocukları affetti. Şimdi memleketinde bir fabrikada işçi olarak çalışıyormuş. Elbette kimsenin yüzüne bakacak durumda değil. İşte buna benzer olaylar yüzünden bir çok erkek eşinin internet kullanmasını istemiyor hatta direkt yasak koyuyor.
Çocukların, merakları yüzünden uygunsuz sitelere girişi kontrolu zor ama çok önemli bir hadise. Kontrolü zor diyorum; bu kontrolü onlara hissettirmeden sağlamak önemli olan.
Başkasının fotoğrafı ile kadın avına çıkmış erkekler. Çok açık saçık giyinip, o şekilde çektirdiği fotoğrafları profiline koyup başka hikaye peşinde olanlar, dolandırıcılar... Yani her model insan bir tık ötemizde. Dolandırma hikayelerini de okuyoruz bol bol. Teknik bilgisi ile profilleri ele geçirenleri. Mesela benim aile hesabımda bir belediye başkanının yardımcısı ekli. Bir gün ondan mesaj geldi. "Şu hesaba yatırabildiğin kadar para yatır" gibi bir mesajdı, metni tam olarak hatırlamıyorum. Çok şaşırdım "Anlayamadım .... Bey" yazdım. Yine aynı mesaj geldi. Gecenin bir yarısı arayamadım da. Ertesi gün hesabının ele geçirilmiş olduğunu öğrendim.
Bu örnekleri elbette çoğaltabiliriz gördüklerimizle, duyduklarımızla. Peki çözüm ne? Bilinçlenmek değil mi? Farkında olmak değil mi?
Örneklerle hazırladığım bu yazıyı okuyup, bir iki dakika düşünmek bile özeleştiri yapıp silkelenmek anlamına gelir mesela.
Kimseyi işaret etmeden şunları eklemek isterim: Eğer hiç bir görüşmeniz, muhabbetinizin olmadığı birine sırf internet aracılığı ile bir şeyler hissediyorsanız bir oturup düşünün! Tercihiniz kaybettiklerinize değecek mi? Veya "şu muhabbeti kaçırmamalıyım, çocuk iki dakika ağlasın" diyorsanız oturup bir düşünün, uğrunda çocuğunuzu ağlattığınız insanlar buna değecek mi?
Bir gün köşe yazdığım gazeteye yazı hazırlarken küçük oğlum yanıma geldi ne yaptığımı sordu. İşimi yaptığımı söylediğimde bana şu cevabı verdi "anne sen para kazanma benle oyun oynamanı istiyorum" O kadar etkilendim ki. Ve o günden sonra o uyanıkken, bırakın muhabbet için olmasını iş için bile bilgisayarı açmamaya çalışıyorum.
İnternet bizim hayatımızı kolaylaştırmalı o kadar. Görünen o ki bir çok aile için faciaya yakın olayların yaşanmasına sebep oluyor. Sizlerinde konu hakkında fikirlerinizi, önerileriniz duymak isterim.
Sevgiler
köşe yazarı nihal yeşiltaç orhan Yazar Hakkında:Nihal Yeşiltaç Oran. İstanbul'da yaşıyor ve çalışıyorum. Bir müzik yapım firmasının basın ve halkla ilişkilerini yürütüyorum. Mesam üyesiyim. Uzun yıllardır köşe yazarlığı yapıyorum. Hüzün Sarısı isminde bir yaşam blogum var. Evliyim iki evlada sahibim. Az uyuyup çok çalışanlardanım.
Devamını Oku »
"Sosyal Medya Kafe'de kullanılan ekran görüntüleri, fotoğraflar ve yazılar Sosyal Medya Kafe'ye aittir. Yazıların ve fotoğrafların yayın hakkı sadece www.sosyalmedyakafe.com'a aittir. İzin alınmadan ve kaynak gösterilmeden bir başka blogda veya web sitesinde yayınlanması, tariflerin veya yazıların ekran görüntüsü alınarak sosyal ağlarda paylaşılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası`na aykırıdır. Aksi taktirde 5846 Sayılı Fikir ve Sanat serleri Yasası gereği suç duyurusunda bulunulacaktır. Yasal yükümlülüğü vardır."
Sosyal Medya Kafe Copyright © 2021 Tüm Hakları Saklıdır...