Tatlı krizileri bir çoğumuzun yaşadığı ve karşı koyamadığımız bir alışkanlık. Tatlı krizine çözüm yolları arıyor ve çoğu zaman başarısız oluyorsanız bu yazım sizlere iyi gelecek. Öncelikle bilmeniz gereken rafine şeker gerçekten en tatlı zehir!
Günlük hayatta yaşadığımız duygular yeme alışkanlıklarımızı etkiliyor. Öfke, üzüntü, hayal kırıklığı hatta mutlu olduğumuz zamanlar bile tatlı krizi tetiklenmiş olabilir. Tatlının vücudumuzun ihtiyacı olmadığını bir arzu olduğunu söyleyebilirim. Yaşamımızı sürdürmek için tatlıya ihtiyacımız yok. Özellikle rafine şekeri hayatımızdan çıkarmak sağlıklı bir yaşama adım atmaktır.
Tatlı Krizi Neden Yaşanıyor?
Tatlı krizi yaşamamızın sebebi tatlıyı çok sevmemiz veya lezzetli olması değil. Yapılan araştırmalara göre sağlıksız beslenme alışkanlıkları, psikolojik sorunlar, çeşitli hastalıklar tatlı krizine yol açıyor. Duygusal bir açlığın sonucu tatlı krizi yaşıyoruz. Yani tatlıya aç olan midemiz değil. O halde tatlı krizlerini çözmek için öncelikle duygularımızı kontrol altına almalıyız.
Çok katı diyetler veya düşük kalorili diyetler, uzun saatler aç kalmak kan şekerinin gün içinde düşmesine ve tatlı isteğinin artmasına neden oluyor. Ayrıca bazı hastalıklar ve yetersiz beslenmeye bağlı olarak gelişen demir, krom ve magnezyum gibi minerallerin eksikliği daha sık tatlı krizlerine neden oluyor.
Rafine Şekerli Tatlılar Ve Glisemik İndeksi Yüksek Olan Besinler Bizde Nasıl Etki Ediyor?
Beyaz un başta olmak üzere beyaz undan yapılmış pastalar, börekler, kurabiyeler, tatlılar, şekerli abur cuburlar, atıştırmalıklar, pirinç, havuç, patates vb. gilisemik indeksi yüksek besinler kötü karbonhidratlar ve işlenmiş gıdalar kan şekerimizin hızlıca yükselmesine neden oluyor. Buna tepki olarak vücudumuzdaki mekanizma da kan şekerini ani şekilde düşürüyor. İşte bu noktada da "Tatlı Krizi" adını verdiğimiz olay gerçekleşiyor.
Tatlı Krizi Nasıl Önlenir?
- Öncelikle içtiğiniz günlük su miktarınızı gözden geçirmelisiniz. Günde en 2 Lt. su tükettiğinizden emin olun.
- Kendinize sağlıklı beslenme programı oluşturmalısınız. Herkesin yaşam tarzı, yedikleri, içtikleri farklı olsa da glisemik indeksi yüksek besinlerden uzak durmayı herkes başarabilir.
- Vücudunuzu yoracak, sürekli uygulayamayacağınız diyet listelerinden de uzak durmanız faydalı olacaktır.
- Günlük lif alımınızı çoğaltmalısınız. Abur cuburları, rafine şekeri, beyaz unu da hayatınızdan çıkarmanız gerekiyor. Günlük lif miktarını çoğalttığınızda daha uzun süre tok kalmayı sağlayacaksınız.
- Yemeklerinizi yaparken bol bol baharatları kullanın.
- Uyku saatlerinize dikkat edin. Yeterli ve kaliteli bir uygu duygusal ve ruhsal olarak kendinizi daha iyi hissettirecektir.
- Her gün düzenli hareket, egzersiz yapmanız sayesinde seratonin salgılanması artar.
- Stresten uzak kalmaya özen gösterin.
- Tüm alışkanlıklarınızı yenisi ile değiştirken 21 gün kuralını uygulayın. Bir kağıda veya sosyal medya hesaplarınızda başlangıç tarihi belirleyip 21 gün ve üzeri sayın. Çünkü alışkanlıkları değiştirme gün sayısı 21 gün ve üzeri tekrar eden yeni alışkanlıklarla değiştirebiliyoruz. 21 gün boyunca yediklerinizi, içtiklerinizi not alın. Not almak, günlük tutmak sizleri daha düzenli ve sağlıklı yaşam için sorumluluk sahibi yapacaktır.
- Tatlı krizi yaşadığınızda acele etmeyin. Öncelikle bir - iki bardak su için. Ve 10 dakika bekleyin. Hâla tatlı kriziniz geçmediyse dişlerinizi fırçalayın. Ve 10 dakika daha bekleyin. Büyük ihtimal ilk tatlı krizi geldiği gibi hissetmeyeceksiniz. Uzun zamandır rafine şekeri hayatından çıkarmış biri olarak tecrübe ile sabit deneyimlerimdir.
Tatlı krizini önleyemediyseniz az malzeme ile hazırlanmış, kalorisi düşük sağlıklı atıştırmalıkları tercih edin. Kakao, tarçın, hurma inanılmaz derece de tatlı isteğini kesen besinler. Kakao ve tarçını meyve porsiyonlarınızda kullanabilirsiniz.
Biz ebeveynlerin beslenme alışkanlıkları çocuklarımıza da geçiyor. Bizlere de tabi ebeveynlerimizden geçmiş. Ama bu düzeni değiştirmek bizim elimizde! 7,5 yaşında olan oğlum şekersiz beslenmeyi benimsedi. Sağlıklı tarifleri yaparken mutfakta birlikte yapıyoruz ki hem duygusal olarak hem de deneyim olarak bilinç altına yerleşmiş oluyor. Marketlerde paketlerin içeriğini okuyor ve zararlı mı diye bana soruyor. Sağlıklı bir gelecek için beslenme alışkanlıklarımızda değişim ve gelişim şart. Önce kendimizi sonra da yakınlarımızı rafine şekerden uzaklaştırabiliriz.
Ayrıca Youtube kanalımda tatlı krizleri için hazırladığım rafine
şekersiz, kolay sağlıklı atıştırmalıkları sayısını abartmadan
tüketebilirsiniz. Ben genellikle sağlıklı atıştrmalık da olsa 1 adet
yerim ve beklerim. Çoğu zaman 1 adet bana yeterli gelir. Günlük vloglarımda rafine şekersiz, sağlıklı beslenme rutinlerimi izleyebilirsiniz. Şekersiz, sağlıklı ve dengeli beslenme ile haşimato tiroidi ve insülin direnci rahatsızlıklarım normal seviyeye getirmeyi başardım. Artık tatlı krizilerini neredeyse hiç yaşamıyorum.
Tatlı Krizine Çözüm! Tatlı Krizi İçin Rafine Şekersiz Sağlıklı Kolay Atıştırmalık Tarifler Video
RAFİNE ŞEKERSİZ, UNSUZ FİT PUDİNG TARİFİ
Tatlı krizlerlerine çözüm olarak, sizlerin uyguladığı farklı yöntemler, deneyimleriniz veya tükettiği besinler var mı?
Herkese sağlıklı, mutlu günler dilerim.